çocuktumçocuktum ta ki içimdeki çocuk vurulana kadar.. uçurtması olmayan bir iptim kendimce karıştım önce aklıma sonra saklıma mülteci kimliğim bir ölüm bile etmese de bir ömre sığacak kadar hiçliğim ile izini sürdüm suskunluğuma sus dağ bakışlı gururuma da nicedir pus oldum neyleyim ben böyleyim maviyi öğrettiğim tüm kuşlar zamanla dost olsa da bana z/amansızdı göğsümden göç edişleri çocuktum karamelli süt kokardı ağzım çok ça kağıttan kayıklar yüzdürürdüm o dalgalı okyanus kokan saçlarımda ta ki gökkuşağım yorgun bir fahişenin köşesi kırık aynasında solana kadar küf kokan nefesime dur diyemedim olmadı ki artık güneşte yağmıyor kirpiklerime neyleyim ben böyleyim. beni ararsanız bu kalabalığında sessiz tıp ki benim gibi kimsesiz caddelerimin tavanına bakın göreceksiniz orada asılı çocukluğumu ilhanaşıcı/ağustosikibinonbeş |