son sus aşkım
.
ayyaş bir akşamın kör sabahında çarptı da geçti ay semayı bu sabah çılgın bir ayrılık yazıyor tüm gazeteler danaları kovan bostancı lahanayı yemiş tüm radyolardan duyuruluyor eşkâli manşet bu bir cinayet bu bir vahşet vur emri verilmiş görüldüğü yerde derisini yüzmek için Kızılderililer başını kesmek için en ünlü ortaçağ cellatları ve onların masum kızları davet edilmiş cadı avcılarının çarmıha gerip yakma partisine sus, sen sus ağlama inciler dökülen gözlerinle sarıl son defa pimi çekilmiş ayrılığın üstüne kapanır gibi kapan gözlerime kesilmiş nefesimin mora boyanmış gişe bekçisi dudağıma sus, sen sus koca burunlu denizler ülkesinde uçurum gülü son defa aç bağrına konmayan kuşların inadına dinle bak rüzgarın sesini ve sal saçlarını canımın yeleği geliyor bak dinmeyen yağmurun sesi ve kurumuş göz pınarlarından su doldurmaya gelen genç kızların türkümsü öyküleri biliyor musun sevgilim nuh bizi seçmedi diye hiç üzülmedim boğulmuşken bir kere gözlerinde . |