(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
S a n r ı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
S a n r ı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Karanlık kuyuya taş atar gibi ... Yıllanmış şarap gibi ... Dalı'ndan birlikte koparılmış yasak elmanın ısırılıp unutulduğu sanılan an da donup kaldığı yerden aniden bir tesadüfle harekete geçip, yere düşmesine birlikte tanıklık edebilmek uğruna umursamayıp bakışları onlara anlamsız gelen mutlanmayı bağrına basmak gibi...
Sanrı dışınızdakilere ait olan burada her şey tastamam ...:)))
İster peynir dilimle, ister domates, ister elma, ister et, ekmek. Dilimleme eylemi bıcak icat edildikten sonra tedavüle girdiği kesin :)
Ama soymak öyle mi? Patatesi önce haşlarsın, sonra elinle soyarsın mandalina ve portakal dahil.
Her ne kadar kökü dil+mek'ten gelse de kimse köküyle ilgilenmiyor efendim. Doğadan çok fazla öteledik kendimizi.
Köksüz ağacın ömrü gibi olacak ömrümüz. Kereste değil hani. İlk baharda tek seferlik yeşerme yetimizi içimizdeki öz ile yapıp, sonrasında alttan gelmeyince bir takviye besin , kuruyup gidiyor yapılan filiz.
Ayrıca rüzgara da dayanıksızlaştık kökümüzü aforoz ettiğimizden beri. Ne büyük yanılgı aslında özgürlük pırangası görmek geçmişimizi. Ne kadar derinde, ne kadar uzun, ne kadar kalın o kadar iyi aslında, eski değiş ile cilt cilt, yeni söylemiyle gigabytlarca, terebytlarca :)
Dediğiniz gibi işte, en başa, fidanın dikildiği ana yolculuk bizimkisi. Hangi daldan kopartıldık, hangi tohumdan ekildik meselesi.
Güneş olmasaydı tüm renklerin siyah olacağı gibi ya diyorum elma olmasaydı? Acaba soyup da mı yediler, yoksa ısırarak mı, yoksa dilimleyerek mi ? :))
Amaan sabah sabah da hiç çekil miyorum. Bu ne be :))
Sağ olasın dost kalem, farklı bakıp doğru görenliğiniz devam etsin her zaman. Başarının sırrı bu olsa gerek.