Yazmalıyım
Ne güneşe ne aya yazmalıyım
Hafız bugün çaya yazmalıyım Suyun huzur ve sükuna tebdil etmiş hâline Bir katre güzelliğe Çia adlı perinin ışıl ışıl gülüşüne İsli bir çaydanlığın düşüne yazmalıyım. Mademki çay melikesinin hayalinde ehemmiyetsiz bir imiz Egzotik hayallerin ötesine geçmeli hayalimiz Berrak türküler matlaşmadan O periyle inatlaşmadan Ne güneşe ne aya yazmalıyım Hafız bugün çaya yazmalıyım. Bir sefere çıkmalıyım o melikenin iklimine İpekten ibrişimden hayaller kurmalıyım Leylin koynunda Leyla ile söyleşmeli Harflerle fısıldaşmalıyım Bir katre gülüş düşmeli payıma o melikeden Çayın rayihasına karışmalı hayali O hayali bir kendimle paylaşmalıyım Ne gerek var başka telaşa hafız Çaya ve çayın melikesine yazmalıyım. Harfler mesrur özüm meftun Hüzün ırmağında yunup Meserret gölünden taşmalıyım Çünkü “Ol saltanatın yeller eser şimdi yerinde” Denilir bir gün Aşıp giden günle gurup tunca dönmeden Çay melikesi ile helalleşmeli Sesiz sedasız dağın ardına aşmalıyım Velhasıl her halükârda çaya ve çayın melikesine yazmalıyım… Ankara,10.08.2015 İbrahim KİLİK |