Yırtık Bir Düşün Darağacı Tenimİnanç soytarı krallığında kayıp Utanç kendi mezarını aramakta Mağaralarda kadınlar aşkı doğuruyor Ayrılık düşüncesiz bir yenilgi sofrada Kanlı mamalar yiyor çocuklar tabaktan Solgun bir yüzü rüzgâr okşuyor Ölümün elleri üşüyor karanlıkta Bereketsiz bir irin yüreklerde şimdi Pencerelerden arsız bir gece süzülüyor Aynaların sırlarında aldanış resmi Unutulmuş kitaplar tozlu raflarda Çoban sürüsünü tıkıyor ağıla Kayıp şiirler alabora kıyılarda Bir fahişe kahkahası kulağımda Kirli bakışları yıkıyor sular Ağulu baharlar sefil kırlarda İçimde kayboldu bir güneş Gözlerimi kemiriyor yarasalar Yüreğimin denizinde aç balıklar Yangını sönmemiş oda gönlüm Huzursuz bir kıvılcımım yatakta Usumda tuhaf bir hazımsızlık Ölü gövdemin derininde karıncalar Aşk sırça bir saray musallamda Yırtık bir düşün darağacı tenim Bir kadın üşüyor gövdemde Tükendim özlemin çırpınışlarıyla Öldür ruhumu bir kaçışın kıyılarında Göğümün şakaklarında çatlak bir nida Kaygılı günler izliyoruz pembe ekranda Kendi ismimizi arıyoruz kara listelerde Hangi ağızdan ipe çekilecek sonumuz Kayıyor ayaklarımızın altındaki hayat Yargısız tenimizde tarifsiz ürpertiler Ödül koymuş yokluğumuza soytarılar Duyduk ki beş para etmezmiş varlığımız Aydınlık bir gelecekte bizi asacaklar Selahattin YETGİN |
Az ve Öz gizemlilik.
Az söz çok mana ölüm döşeğinden inleyen.
Anlatım gizemiyle muhteşem.
Güzel yüreği kutlarcasına ağıt.
...........................Saygı ve selam ...