haydi rast gele
düşerken yirmili gençler topraga bir bir
ellerini tutan ellerin babasıdır elleri gözleri ararken son defa anasını bayraga sarılı anası gelir gözlerine. son damlasını içmek ister son gayretle bir damla yagmur düşer, bir yudum su olur içtiği sevdiğinin göz yaşlarıdır yudum yudum alem düşerken başından aşagı başı düşer yerlere işte o zaman kıyamet kopar köpürür dünyanın denizleri yezidler oturur saz meclislerine ellerinde masumların kafa tasları ırzına geçtikleri cumhuryetin in dir dökülen namus damlaları yudum yudum içerken yezidler meclisinde aglar uzaktan gelen seslerle masumların yürekleri ile masum yurdun kimsesizleri üst üste oydukları dagların doruklarında dır ağıtları. ya serserisi olacaksın vurdum duymazlarında ırzına geçilen yarınların ağlamaları yalanlarında, ya da kirli bir bıçagın keskin tarafından yok edeceksin bütün saf sevdaları, kendini, vatan gibi bırak aglarsa belki anasıdır aglayanların. ömrün |