EY OĞULŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Çok şükür oğullarımın aşağıda okuyacağınız şiirle bir alakası yok.
Tamamen mecazi manalar yükleyerek yazmış olduğum bir hiciv şiiridir. Okuyarak yorum bırakan tüm değerli şair dostlarıma teşekkür eder, Selam ve sayğılarımı sunarım. Kargayı kılavuz yap, burnun .oktan kurtulmaz. Keskin sirke küpüne zarar verirmiş ogul. Deli dosttan ansızın gelen zarar tutulmaz. Hem kendisi, hem dostu, yanar erirmiş oğul. Dost dostun aynasıdır, sen akıllı dursanda. Kaş yapayım der iken, göz çıkarır ey oğul. Sen ne kadar nizami, çok sayğılı olsanda. Dengesiz işleriyle, söz çıkarır ey oğul. Hem ahmak, hem çirkefse, sakın şap’a oturma. O sürekli bir bela, bulur kendine oğul. Sende onun yanında, düşüp tap’a oturma. Sel olup yıkıp gitme, çekil bendine oğul. Kafa kırık ve çatlak, ne işin var onunla. Yirmisini geçmişse, güdemessin ey oğul. Bak babası bile baş, edememiş bununla. Raporlu bir deliyle, gidemessin ey oğul. Akıllı olan insan, ahmak bir dost edinmez. Pirincin taşlarına, dikkat edesin oğul. Bu gün sessiz dursada, başın ağrısı dinmez. Bir an önce oradan, çabuk gidesin oğul. Derebeyim seninle, hep iftihar etmişti. Son zamanda herkesin, kalbini kırdın oğul. En zor anlarında hep, sağ yanında yetmişti. Büyüğüne sayğıyı, toptan yitirdin oğul. Ali Dere (Derebey ) |
Türk yurdunun evlatları sırada
Bayrak için, Ezan için can verir,
Vatan aşkı kutsal durur yücede
Türklük için şehit olur ser verir.
---- 29.12.2015 – İstanbul
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul
.............................. Saygı ve Selamlar...