Göreceksin;
Tanrı senden değil/bileceksin..
Söyleyeceksin:
Beni neden/niçin ecelsiz aldın..
Güleceksin:
Toprak yarılacak/çatlayacak sıcaktan alnın ve sen UTANACAKSIN...
Yılmaz Yildiz kardeşim 22 Temmuz Çarşamba öğleye doğru yayımladı bu şiiri BATI-DOĞU görseliyle...görselde batıda deniz kıyısında güneşlenenler ile doğuda ölüm denizinde yatanlar anlatılıyor idi. Bugün 17:00’de Suruç’ta hayatını kaybeden üç yoldaşımızı Bursa’da yıldızlara uğrlayacağımız şu anlarda bunları düşündüren ve yazdıranlara, ışıklara giden yoldaşlara selam olsun! Selam olsun kar altında deniz düşü görenlere,
selam olsun yiğit iken ölenlere...
Onlar ölmediler yok,
Ateş fitiller gibi:
Dimdik ayakta,
Barut ortasındalar!

Karıştı, bakır tenli
Çayır çimene,
Karıştı,
O canım hayalleri:
Zırhlı bir rüzgar,
Perdesi gibi;
Bir set gibi:
Kızgın çehreli,
Göğüs gibi:
Göğün görünmez göğsü gibi!

Analar, onlar ayakta
Buğday içindeler, onlar,
Yücelerden yüce dururlar:
Dünyayı doruktan seyreden,
Bir öğle güneşi gibi.
Bir çan darbeleri gibi,
Onlar.
Ölmüş gövdeler arasında,
Zaferi çekiçleyen bir ses gibi...PN

Toprak yarılacak çatlayacak sıcaktan alnın
ve sen UTANACAKSIN"
dedi ya Yılmaz Yildiz
Toprak yarıldı
alnım sıcaktan çatladı
u-tan-dım
babamı böcekler yedi, annemi keder

ben göle atılan taş gibi kaldım

gördüm, göller bozkırın adasıdır

ve aksak atlarla gidilir onlara

atları hep yalnız olduklarına inandırdım

saçlarının uzarken çıkardığı sesi duydum

dediler, bazen birini kaybetmek

birini bulmaktan daha güzeldir

ve hiçbir şeye benzemez akıl ağrısı

mersin çalıları vardı or’da, sedirler

günebakanlar denize döndü yüzünü

öldüğüm zaman

beni yüzümde donup kalan huzurla hatırla

çünkü çitlembikler var gördüğüm son rüyada

Toprak yarıldı
alnım çatladı sıcaktan
ve ben u-tan-dım..