bir diriliş busesi/...
Başına çuval geçirilmiş yitik cümleler
İnsanlık onuru ayaklar altında ezik Yumruklar sıkılmış sol kollar havada kendinden emin fukara edebiyatı! Pişkinlik had safhada, uçkun Söylemler ruhsuz, hâller perişan ve parçalanan lügatlerle köpürtülmüş Tını bozuk Sahte bir hayat! Dünyadan habersiz Sek sek oynayan masum kuzular. Ağzı mühürlenmiş evrende Yedi kollu şamdanın beyni kilitli askerleri Zehir saçan kumpaslarıyla Tuzak kuruyor kalplere kaybolan yitik düşleri umdurur Esrarengiz bir dille Bir elif hareketi bekliyor dünya Ümit rüzgârı saf tutmuş masum şafaklara Ve şafaklar özlemle bekler gönüllerde inkılabı Hasret sancılı doğumlara gebe" nedense çiklet gibi çiğnenilen absürt sözler, sanki F1 yarışında trip yapar Ya alınlarda parlamayan hayâsız çizgiler Kaybolan yitik düşlerde solgun kırılgan ümitler Dünya bir tsunami tehdidinde beklemede Öfke rüzgârı oturmuş yüreğe sert eser İçimizde vaveyla hüsran Ve biz hızlı koşucularız biteviye koşuyoruz içimizdeki kıyamete Sallasak kendimizi içimizden dökülmez mi? Akmaz mı? Uzak mı bizden? Yok mu bir damla, yitik mi bir katre? Ah başına çuval geçirilmiş yitik düşünceler Yere yatırılmış göğ ekini gibi yitik hafızalar Ah nisyanı beşer Tepside tepinen kuru kalabalıklara şahidim ben Gönül göğümü sarmış çepeçevre gri elbiseli bulutlar İğdiş edilmiş fikirsiz fikirler Yumurta gibi kabında haşlanmış kiralık beyinler Ziftlerde ovulmuş paslı yürekler Hepsi hepsi de düşmanlık taslar kimliğime Yetmez mi daha sol kollu çakmaların saltanatı Haydi uzat ellerini dokun yüreğime Ötelerden aldığın ruhunda bir köşesinde dolaşan sese kulak ver Kıyamda ateş böceği üzerinde toz pembeli kırmızı narin ceketler Hepsi hepsi de muhtaç yüreğimizde çakacak kırmızı şimşeklere Hepsi de muhtaç Yürekten kalkacak Nuh’un gemisine Ne zaman hüzün katılarak bakılmışsa, gözler ufka Zemzemle sükûtu yıkayıp gönülden Ve teslim olmak yüce yaratana, kalbi duayla" Sardım cümlelerimi hamaili tadında bohçaladım Gözler dikilsin semaya haydi eller duaya Aşk yol aldı burakla, ihtişamla Kalpler uyansa sürünmese uykuda Leblebi şeker gibi atılmazdı misket bombaları Çocuklar kendi misketlerini oynardı parçalanmazdı bedenler Parçalanan yüreklerde tek umut sensin Ziftlerle ovulmuş paslı yürekler mi? hepsi muamma Tek ümit sensin Sen mi? Bir diriliş busesisin Bir bahar meltemi esintilisin küfül küfül Ve dokununca ruhlara Bir diriliş busesi saçar inlersin /Yusuf Erdoğan-Konya 20/07/2015 |