SAVAŞTA NASILDIR ÇOCUK OLMAK
Sanki oyuncaklarımı aldılar
Cepheye heybeye koydular Beni çırılçıplak koydular Gözümün birini oydular Annemi babamı sordular Sordular sordular sordular Soğuk duvarlar tırmanamıyoruz Saklanacak yer yok, şimdi yağmurlar Onlar öldü artık ! Toprağım için öldüler Siz öldürdünüz Diri diri gömdünüz Bir tek bizi gördünüz Ağlayan çocuk bıraktınız Hüznü mendile sardınız Şimdi acımasızlık sizde Güç sizde Kabullenmek gerek Kızıl bulutlar bizde Yerler yatağımız gökyüzü yorganımız bizim Gülüşlerimi çaldınız Acımasız hayat sizde Barut kokusu en güzel parfüm oldu Vurdumduymaz bağnazlık diz boyu Silahların gölgesinde Oyun oynamak çelik çomak O ruh nerede bizde Onurumuzla anılarımızla yaşayacağız Başarının sonucu bu mu Kuş sesi bir çocuk Kanatları olmayanlar uçamazlar Çalınmış umutlarımız Biz buradayız Hani siz neredesiniz Bizim bu topraklar Çekin gidin Kardeşim benden daha küçük Midesi çoktan göçük Gözlerimiz bulut gözü İçimizde nefret Kurşun makineleri boğazımızda Dikenler içindeyim Ayaklarım acıyor anne Ellerim donuk toz toprak Neredesin şimdi sen Açlık var korku yakıyor içimizi Dünya değişti artık Çocukluğum böyle miydi Kızıl duman ördü bizi Kimse bulamaz izimizi Kim görür gözyaşımı Kardeşimin maması barut Kabullenmek en iyi şey Susmak gerek Savaşta nasıldır çocuk olmak Behçet Bük 925/9.7.2015 |