SAAT SABAHIN BEŞİ’’Yine yoksun’’ Bazen hayat acı verir Gerçek ağlatıverir bizi Buz gibi Güneş yakar içimi Oysa aldırış bile etmem Ak iner saçlarına savrulursun Yorgunluktan solursun Beklemediğin bir an gelir Nar tanem... Gezinir duygular iner durur tutkular Çizer yörüngesini hayat Duyguların jilet misali Sevgiden eser kalmamış belli Karanlıkların buğusunda boğulursun Nefes bile alamazsın Sevgiden nasibini almamış insanlık vardır Şaşırır kalırsın Kar beyazı döner yüzün Hastadır kalbin yalnızsın Her yerde bahar çiçekleri de yoktur artık Yapraklar dökülür bir bir Sanki sonbahar gelmiş bu günlere Dünyan değişir tersine döner bazen Yoksul düşler sırasında Bir yudum su oluverir zaman İçsem mi içmesem mi dersin Bir ezan sesi kulağını tırmalar Nur tanem... Acaba ile boğuşur yüreğin Ben nerde yanlış yaptım Günahkar mıyım ben de ? Bütün suçlar ben de mi ? dersin...! Kaybolursun insanlığından Bir tanem... Nefretin prangaları vurulur ellerine Çıkışı olmayan kör kuytulardasın Girdabına girmiş gibi hayatın Bir el uzanası mektuplar Tozla dolu raflarda Arasan da bulamazsın Yarasa nöbeti gibi Vurur kalbinin tam ortasından O zaman da Yolun sonudur dersin Değil mi ?... Pişmanlıkların dağıldığında kalbin durur sanki Damarlarında kanın donar Taş kesilir bedenin Yalan sevgilerden bıktım derken Şimdi gitme zamanı mı dersin Henüz erken Saat sabahın beşi, sevgiden eser yok Sen de yoksun, yoksun... Behçet Bük Eskişehir 4.3.16’’Yine sen yoksun’’ |
Kaybolursun insanlığından
Nefretin prangalarda
Çıkışı olmayan kör kuyularda
Girdaba girmiş gibisin
Bir el uzanası mektuplarım tozlu
Yarasaların nöbeti
Vurur kalbinin tam ortasından
Yolun sonudur dersin
Pişmanlıkların dağıtımındasın beklersin
Kalbin durur sanki
Damarlarında kan donar
Taş kesilir düşün
Yalan sevgilerden
Şimdi gitme zamanı mı dersin
Henüz erken
Saat sabahın beşi, sevgide
Yine sen yoksun
Harika bir eser okudum değerli kaleminizden yüreğiniz hep çağlasın üstadım kutluyorum selam ve saygılarımla