Bir avuç biz bir avuç sevda bir avuç insan deniz köpüğüne ilişir bir demet gelin çiçeği
ömrümün yakasına ilişir gelin çiçeği
gözyaşlarımın yıkadığı masumiyetimin duvağını tak saçlarına sevdamızı savuran yıllara inat koşarak gel avuçlarıma tuzlu tuzlu deniz köpüğüm tövbekâr bir avuç gözyaşı dökülürken sardunya kokulu akşamlara emanet gelin çiçeği denizi öperken tuzlu tuzlu sen gelirsin aklıma efsun sevdamızı savuran yıllara inat koşarak gel avuçlarıma ruhuna inen adım seslerine gizlenen nice yalancı sevdalar sessizce bu aşkı takipte ben ise senin izini başka başka şiirlerde gördüm defalarca terk edilen sessizliğim ile yüklü arka bahçeye gömülen düşlerimle ruhuna inen adım sesleri kasırga yüklü nice yalancı sevdalar aldatırken seni içi dış bir papatyaların avuçlarından tuzlu deniz köpüğü dökülür keşkeler göz kırpar yarınlardan geçmişin deniz köpüğü kadar pişmanlıkları dökülür dualardan ruhuna inen adım seslerine gizlenen nice yalancı sevdalar çığırtkanlık yapar hazanın döktüğü yaprak hışırtısına karışıp sen ise köşe başına sinersin avuçlarında papatya falından arta kalan yarınların ile bir kadın gülümser boynuna astığı şiirler dökülürken ruhuna inen adım seslerine gizlenen bir avuç gözyaşı denizlere karışır bir avuç merhamet bırakır anne masumiyetinin öptüğü bir avuç biz bir avuç sevda bir avuç insan deniz köpüğüne ilişir bir demet gelin çiçeği Mahmudiye Düzkaya |