AKLA SEN GELİNCE
koca bir ömür kaymış giderken
oluşan kıvrımların içinde yanardağın püskürttüğü, lavdı sanki katmerleyen, örten, gizleyen anlayamadım ödenen ağır bedeli işte bu yüzden ! nasılda kalmış bodur, o selvi boy kırdaki alıç ağacı misali yere uzanan dalları anlatır o emsalsiz meyveyi uzun yaşarım;meyvem onun için kıymetli der gibi sanki ! taakat lazım ! alamıyor işte bel iki büklüm gözler hedefte fersiz kartalın, avına kilitlendiği devirlerin, hayli gerisinde eller, değil o pençe kuvvetinde ayaklar ise direniyor rezil olmayım diye! geriye kalan ise kuru bir nefes ve ilk günkü ritminde atan yürek her türlü olmaz’a sanki çekti rest yenilen pehlivanın yerdeki hali desinlerdir değimi ? künde, elense paça kazık ancak musallada verir yiğit yere sırt ! işte bir çırpıda aktı yaşanmış lar gözden beyne zorlansa da gerilmiş yaydan fırlayan ok misali, inerken yüreğe sis perdeleri nasılda yırtılıyor akla sen gelince ! Mustafa Yilmaz (sertesenyel) 2015/Ankara |
sevgi ve selamlarımla....