Söyle Bana…Asırlardır sinende sürdü sandal sefası, Görkemli sahilinde nice güzeller güldü. Zamansız ayrılığın çekilmiyor cefası, Söyle bana ey Haliç! Kaç âşık sende öldü? Seyre daldım Haliç’i âşıklar kahvesinden, Aşka adanmış ruhum şu an sanki bir başka. Sordum kader çizgimi kahvenin telvesinden, Söyle bana ey falcı! Umut var mı bu aşka? Uzanır kıvrım kıvrım Altın Boynuz denize. Huzur veren güzellik alır başımdan aklı. Varsa yürekte sancı olmaz ki derman dize. Söyle bana ey tepe! Aşkım sende mi saklı? Çektikçe derin derin sigaradan bir duman, Aklımda bin bir soru, O yar bana düşer mi? Anlayamaz halimi ne dostlarım, ne canan, Söyle bana kahveci, bu aşk hayır mı, şer mi? Neden geldim buraya? Diyemedim bir cevap. Binlerce âşık gibi bir dem huzur bulmak mı? Dilerim Allah’ımdan olmasın aşkım serap, Söyle bana sevgili, sabrın sonu gülmek mi? Sar beni Piyerloti, dalgındır şimdi Macit, Umut olmayan sevda, iflah olmaz yaram mı? Bir bir geçerken yıllar, gelmeden o son vakit, Söyle bana İstanbul, vuslat bana haram mı? Mehmet Macit 20.06.2015 Dikili/İzmir Kurulan hayallerin kaçı vuslatı buldu, Kim bilir kaç gönülde sevda gülleri soldu? Belki diye beklerken kimlerin ömrü doldu? Ey aşıklar tepesi, vuslat bana haram mı? Gelmeyen vuslat |