ÇİÇEKCE
Hadi gel. Dedi bana sevdiceğim çapkınca
Kendi aramızda bir dil oluşturalım Koyalım bu dilin adını ÇİÇEKCE. Nasıl yani? Dedim bende biraz şaşkınca. Her gün farklı bir çiçek yollayalım birbirimize Onlar anlatsın duygularımızı ikimizin yerine. Dedim: Bayıldım inan ben bu zarif buluşa Başka dil bilmem çünkü ben Çiçekce’ den başka Önceliği bana verdi haftanın ilk gününde Kırmızı gül yolladım bu ilk günde ben ona Baktım kapımda bir demet yasemin vardı Sarı laleler bıraktım sessizce odasına Hercai menekşeyle verdi bana karşılık Yolladım ardından ben de bir demet sümbül Atlamıştı nedense haftanın bir gününü Anladım grevdeydi çiçekçilerin tümü Kapım çaldı o sabah melodik bir ritimle Kırların bu en saf en temiz çiçeği Anlatır ancak seni Dedi bana usulca Bir kucak PAPATYAYLA duruyordu karşımda |