Madımak ŞehitleriBarış elçileriydi, ellerinde sazları Kardeşlikten dostluktan yana idi sözleri Toplanmışlardı onlar, Pir Sultan’ın ilinde 2 Temmuz 93, Madımak Oteli’nde Dostluğun güzelliği sarmışken tüm oteli Camiden çıkanlarda oluştu nefret seli Keşif için önceden belli ki gelinmişti Molotoflu benzinli kararlar alınmıştı ‘Sivas Azize mezar olacak’ bağırdılar Devlet yetkilileri sanki kör, sağırdılar Bürokrasi o günü gafletteydi Sivas’ta İnsanlık da olmuştu komada ağır hasta Metin, Uğur, Behçet’in süpürge ellerinde Feryada dönüşmüştü türküler dillerinde Bazıları yanarak bazısı boğularak Can verdiler zamansız çıkışa yığılarak Din adına terörle sarsıldı Sivas eli Otuz beş masum canı almak oldu bedeli Gözü dönmüş grubu polis asker seyretti Halktan ölen yok diye Çillerimiz şükretti Ellerindeydi devlet, ellerindeydi kozlar Türküleri yaktılar, matem çalıyor sazlar Madımak küllerinden doğdu nice şairler İçimizden birçoğu o küllere dairler Bu matem bitmeyecek, bitmeyecek bilsinler Meryalı der toplandık, yakmak için gelsinler 2.7.2015 Fatma Biber |
Olay, Pir Sultan Abdal etkinlikleriyle alakalı değildir, çünkü
etkinlik hiçbir yıl Sivas ili merkezinde yapılmamıştır. Konuklar Sivas Valisinin davetlisi olarak ilimize gelmişlerdir. Olayın başlangıcı Cuma günü ve saatine denk gelmişti. Konukların buluştuğu Kültür Merkezinden çıkan konuk topluluk ile camiden çıkan insanlar laf sataşı yapmışlar, polis olaya müdahele etmiştir. Daha sonra olaylar Medresede yine laf kavgası olarak devam etmiş, son olarak yaklaşık 85 konuğun Madımak oteline yerleşmesinden sonra artarak devam etmiştir. Elbette yapılanı asla doğru bulmuyorum ve bulmayacağım da. Fakat ben Sivas ilinde yaşıyorum ve olaylarda o kalabalığın içerisinde bir meraklı olarak bulundum, madımak otelin karşısındaki binanın üzerinde kameraları görünce olay yerini terk ettim.
Ancak olaylardan yine de birinci dereceden haberdarım. Çünkü bir Adliye çalışanıyım. Olaylardan bir gün sonra madımak otelinde resmi olarak tespit yaptık.
Bir de şöyle düşünelim..Madımak otelinde bulunan yaklaşık 85 kişi, toplanan ahali ise binlerden oluşmaktadır. Orada bulunan hiçbir Sivaslı asla bu sonucu öngörmüyordu ve de tasvip etmezdi. Maalesef daha sonra bu olayın bir komlo olduğunu hemen hepimiz öğrendik. Şimdi şu şekilde bakalım olaya.... Otelde bulunan 85 kişiden neden 33 kişi öldü, diğer 52 kişi nasıl kurtuldu....Bu kurtulan 52 kişiden Aziz Nesin de dahil olmak üzere yaklaşık 7-12 kişisi itfaiye aracıyla halkın gözü önünde polislerin destekleriyle aşağıya indirildi. Kalan 40 kişi nasıl kurtuldu... Bu şahıslar Madımak otelinin arkasında bulunan BBP binasına açılan kapıdan parti mensuplarınca kurtarıldılar. Olay tarihinde otel olarak kullanılan Madımak oteli ölenlerin bulunduğu kat itibarıyla tek odalı bir otel değildir, en az bu katta 5-6 odası mevcut olduğu halde ölen 33 kişi bu seçeneği neden kullanmadılar. Ve bu ölenler aynı odada neden ölü bulundular. Hiç bir çaba sarfetmeden ölümü kabullenmek sizce mantıklı bir hareketmidir.Sonra Sivas Adliyesi görevli Cumhuriyet Savcısı eşliğinde ölenlerin üzerinde yapılan otopside 31 kişinin yanarak değil duman zehirlenmesinden öldüğü, diğer iki kişinin ise kurşunlanarak öldüğü ölüm tespit tutanağınca mevcuttur. Kurtulanların içerisinde ünlü sanatçımız Arif SAĞ' da bulunmaktaydı, olayların akabinde yaklaşık bir hafta sonra kendisi Devletin televizyonundan BBP. Genel Başkanı ve mensuplarına teşekkür etmiştir. Bu da kayıtlarda mevcuttur. Daha sonraki yıllarda Televizyonda gerçekleştirilen bir yayında olayları ile ilgili olarak Sivas' lı gazeteci yayına telefon ile katılan Arif SAĞ' a hitaben " Sizin olaylar anında yanınızda bulunan ve adınıza kayıtlı ruhsatlı tabancanız vardı, ancak onun balistik incelemesini neden yaptırmadınız sorusuna Arif SAĞ, ben o silahı kullanmıyorum, bir yere attım gibi kaçamak bir cevap vermiştir. Olaylar anında iki kişinin kurşunlanarak öldüğü ve ölenlerin tümünün aynı oda da bulunması durumu da tarafımdan bilindiğinden aklıma tüm Sivas halkının düşündüğü gibi başka başka şeyler gelmektedirler. Sivas' lılar hiç bir zaman bu olayı kabullenmediler. İyi oldu demediler. Ancak yazılan bir senaryoda sadece figuran olarak orada bulundular. Yandı dediğimiz otel kargas bir binadır. Sadece perdeleri yanmıştır. zemin katın üzerinde bulunan yemekhane bölümündeki caddeye bakan kısmın yarım şeklindeki duvar laminatları zarar görmüştür. Bunun dışında herhangi bir ahşap bölümü zarar görmemiştir. Başka bir konu Madımak olayların olduğu tarihde hükümet DYP-SHP yani buğünkü CHP koalisyonundan oluşmakta idi, Başbakan Tansu Çiller, Başbaşak yardımcısı Erdal İnönü idi, yanı devlet şiirde bahsettiğiniz üzere yobaz diye hitap ettiğiniz Sivas' lıların elinde değildi, O dönemdeki Sivas Milletvekilleri REFAH partesinden Ahmet ARIKAN, Musa DEMİRCİ, Abdullatif ŞENER, Sosyal Demokrat Halkçı Partisinden Ziya Halis ve Azimet KÖYLÜOĞLU ve BBP den Muhsin YAZICIOĞLU görev yapmakta idiler. yani Sivas dönemde iktidar parti ortağı SHP ye mensup olmak üzere iki adet milletvekili ile temsil edilmekteydi, yani ne Refah Partisi ve ne de BBP. partisi ne iktidar idiler ne de ortağı idiler, yani Devlet ve Hükümet yanlısı bir Sivas yoktu....Bir Sivas' lı olarak Madımak olaylarının hüzün sonunu asla kabul etmiyorum, buna bağlı olarak tam bir hafta sonra yapılan Başbağlar' ı da kabul etmiyorum. Başbağlar olayını Erzincan halkına bağlamak ne kadar yanlış ise, Sivas olaylarını da Sivas halkı ile bağdaştırmak o kadar yanlıştır. BU YAZDIĞIM OLAYLARA DAYALI OLARAK ŞİİRİNİZİN HİÇ DE ŞIK DURMADIĞINI GÖRÜYORUM ÜSTADEM. SAYGILARIMLA....