Bir
özlem büyütürüm içimde,
Dokunsan ağlayacak bir
hüzün,
Bir kaç satır yazı,
Uykusuz bir
gecenin zifiri karanlığında yazılmış
Ve birkaç damla
gözyaşı.
Bilen bilir, aslında fazla söze gerek yok
Ya da bunun üzerine bir şiir yazmaya.
Ama umudum olmasa,
Geleceğe dair beklentilerim.
Muhakkak dokunmazdım şiirin nazlı tellerine,
Yüreğimle.
Muhakkak ölürdüm o
zaman,
Aslında hiçte hoş olmayan bir biçimde,
Paslı bir bıçakla mesela.
Yalnızlıktan ölmüş derlerdi,
Yalnızlıktan ölür mü insan?
Kelimelerim ruhumdan yüreğime,
Yüreğimden kalemime dökülenlerdir.
Kafiyesiz, düzensiz olması,
Ruhumun çarpıklığından,
Yüreğimin sarhoşluğundandır.
Bende isterdim redifli şiirler yazmak,
Dikkat etmeK
hece ölçüsüne bir bir
Ya da inci gibi dizmek kelimeleri.
Ama ruhumun izleridir
beyaz kâğıda dökülenler,
Şiir diye karaladıklarım.
Tüm bunların yanında,
Bir de umudum var ki yüreğimin tam ortasında,
Beni hayat bağlayan.
Düğün mü desem, şenlik mi bilemiyorum,
Bir neşeli kalabalık,
Yalnızlığımın tam ortasında,
Bir büyük halay.
MESUT ÇİFTCİ