2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1163
Okunma

Alem-i hayalini paylaşırsan orda dünyanın bir misali vardır ...
Şeklini aldı benliğim, sığabilmek için gönlüne
Zayıfladı kelimelerim, anlatırken seni..
Yollar kısaldı gözümde
sonunda sen olunca
bir kar misali yağdın düşlerime
usulca..
Kapladın her yanımı
bastırdın karanlıklarımı
dağıldı bulutlar bir bir
açıldı tüm endamıyla gökyüzü
artık hüzünlenmiyordum
batarken güneş
ürkütemezdi artık karanlıklar beni
yıldızlarda sen
ay ışığında sen
bir gece kuşunun ötüşünde bile
sen vardın..
Artık düşemezdi ateş
bir kor olup yüreğime
rüzgar olup eserdin
yağmur olup yağardın
esmez miydin yoksa?
yağmaz mıydın yangınlarıma?
yok sen öyle olamazsın!
yapamazsın öyle!
ancak merhamet yakışır
tebessüm eden çehrene
sevgi ile bakan gözlerine
ancak sadakat yakışır..
Tanımasamda seni, ruhum vardı idrakine ruhunun,
Düşlerine girdim bugün, dolaştım bahçelerinde..
Heybetli ağaçlarının gölgesine
bir sofra bezi serdim
pancar çorbasına talim ettik beraber
ahşaptan bir evin vardı
pervazında güvercinler...
Taze kavrulmuş fındıklar
getirdin içeriden
çay demlenirken güzenede
çam kokuyordu heryer
biz vardık düşlerinde
ve sen
beyazlara bürünmüştün
yürümek istedim
ve yürüdük beraberce
kırlara doğru..
İleride papatyalar vardı
koparmaya kıyamadığım
ama sana papatyalardan bir taç yapmıştım
utanmıştın
beyaz elbisenin üzerinde
beyaz papatyalar
nasılda güzel durmuştu öyle
nasıl da yakışmıştı
çok geçmemişti ki
güneş batmaya başladı
ve çıktık bir tepeye
izlemek için günbatımını
güneş, uçan kırlangıçlar, papatyalar
ve sen vardın..
Tanımasamda seni, ruhum vardı idrakine ruhunun,
Düşlerine girdim bugün, dolaştım bahçelerinde.
/ 08.08.2014 /
5.0
100% (2)