KİTAP GİBİ MARİA
KİTAP GİBİ MARİA
dalga seslerini anladım anladım Maria yorma kendini hatta ben deniz kabuklarına da uzağım ama sevgiye yakın hem neden olsun ki sevmek bu kadar kötü işte bunu anlayamadım bilemezsin Maria çok zaman önceydi eski sahafa o kitabı ben bıraktım özür dilerim ayakta kaldın otur diyeceğim lakin yerimiz mi dar vakit mi yok bunu da anlayamadım aklıma geldi de Maria sahi çay bardağın üzerinde yüzen sinek miydi yoksa çay tanesi mi bilemedim of midem bulandı hay aklım çıksın nereden geldiyse aklıma şimdi başka bir derdim yokmuş gibi söyleyeceklerimi de unuttum nerede kalmıştık Maria tamam hatırladım onu diyordum burası işte burası Olgunlar boydan boya sahaflar her dinden, her dilden sahaflar kitaplar kitaplar kitaplar var saatlerce ayakta gezinir durursun raflar arasında hele takıldıysan geçmişe ayrılmak istemezsin bir nebze iliklerine kadar işler tutkuyla bağlandığın bir aşk öyküsü gibi gezinir durursun raflar arasında kendi yörüngende Maria ve sonra bir kitap çıkar karşına o an hüzün kaplar içini dayanamazsın yosun bağlamış anılara sonra çekip gidersin kalır sahafa bıraktığın kitaplar tozlar içinde bir müddet sonra özler dönersin yine belki bulurum diye raflar arasında hangi kitaptı kaçıncı sayfa kaçıncı satır kan kaybediyor zamanın birinde sevdiğine vermek isteyip de veremediğin kuru bir papatya belki bir gül belki bir yaprak aramak için dönersin buraya Maria güzeldir bu duyguları yaşamak sızlatır burnunun tavan arasını tozlarla kaplanmış ve yarası kabuk bağlamış bir aşk öyküsünü hatırlamak hele bulursan var ya Maria bir sayfa köşesinde sevgiliye yazılmış bir not işte o an mutluluk bu der haykırmak istersin ne oldu Maria yanlış bir şey mi dedim rengin biraz soldu da yoksa sevgilin mi geldi aklına geçmişte tutkuyla sevdiğin biri meselâ anlıyorum Maria anıların depreşti üstelik te yoruldun artık belki gitmek istersin hadi çıkıp da gidelim Maria sağdan gidersek Akay kavşağı karşıda Milli iradeyi temsilen Meclis daha çok erken iyisi mi soldan gidelim biz Karanfil’den geçeriz nasılsa geceleyeceğiz vaktimiz var yolda sohbet ederiz anladım Maria anladım öyleyse tırmanalım yokuş yukarı az ileride “Dedeman,” kapıdan içeri girdik mi kırmızı halılar kan kusarcasına ayaklar altında lobi de beklemekte riyakârlık yan salonda kokteyl istersen birer kadeh şarap içeriz diğer salonda seminer lütfen biraz sessiz bak Maria şu kadın çıkmakta odasına asansörle fahişe sandığın o kadın bir zamanlar iz bırakmış saçlarını tararken sinmiş kokusu ayna giz’ine bildiğim o teninin kokusuna çok yakın anla işte senin kokun gibi benim bildiğim o tenin kokusu gibi Maria fonda çalmakta usulca ayrılık şarkısı götürmekte geçmişe bir hüzün hatırlatmakta veda busesini tıpkı ilk öpücük gibi hala sıcacık benim de aklımda Maria öyle sıcak öyle candan ki benim içimden geçenleri sen de içinden geçiriyorsun değil mi Maria keşke diyorsun keşke biraz daha ağır çıksa asansör hatta bozulsa da içeride kalsak ne yazık ki son kattayız ne yazık ki birbirimizi göremeyecek hatta özleyecek hatta aklımızı kaçıracak kadar uzaktayız biliyor musun Maria aklımda hep yaptığımız kaçamaklar gizli gizli buluşmalar el ele tutuşmalar kırlarda koşuşmalar var sen de kapat gözlerini ve hisset yaşanmıslıkları herşeye geç kaldık değil mi Maria nihayet geldik işte odadayız ne güzel odamız bayağı sıcak gel de otur şöyle yanıma geçmişi yaadedip iki çift aşkın belini kıralım Maria bak Maria bu kitap arasında ne buldum okusana şu dizeleri ne güzel de saklamış satır aralarına mavi düşleri griden uzak galiba ben gibi hayalperest ben gibi aşka derdest sahi Maria belki canını yakacak ama “dönüş yolunda uğradığın ihanet” diyorum satmasaydı şerefsiz senin etini kim bilir Maria ne eski sahafta arayacaktın kuru bir papatya dalını ne kurumuş bir gül ne yaprak ne de mezesi olacaktın dedeman’da kodaman bir pezevengin tamam Maria tamam biliyorum yine saçmaladım kastı aştıysam özür dilerim “hadi be sen de kimsin hem bunlardan sana ne” diyeceksin varsın olsun ben alınmam birşey soracağım Maria gerçekten tanımadın mı tanımadın mı beni hatırlamadın mı yani ben o yum işte Maria o seni hep koynunda uyutan her düştüğünde kolundan tutan her defasında öpüp koklayan raflarda sevgiyle saklayan düş Maria ben Efkan her dinden her ırktan her lehçeden hece hece satır satır taa ilkokuldan beri sana aşık olan Efkan Biliyor musun Maria sen hep severek okuduğumsun hiç ihanet etmeden severek sakladığımsın sen başucu kitabımsın sahi ne sandın anlattıklarımı Maria yaşadığım bir aşk öyküsü mü yok be Maria bir kadını sevmek için kocaman bir yürek gerek alınma ama kitaplarımdır benim aşkım Efkan ÖTGÜN "BAHAR KESİĞİ SEVDALAR" Kitabından. |