GÜZEL DOSTUM
Gel halimi arzedeyim ben sana
Bir umudum sende var güzel dostum Böyle yücelerden seyretme bana Bilmezsin yüreğim zar güzel dostum Bir noktadan hasıl oldum yürüdüm Duman olup yüce dağı bürüdüm Nar-ı yare düşegeldim eridim Sağım yanar solum har güzel dostum Bir yola girmişim yoldan azmazam Ak kağıda kara yazı yazmazam Gönlüm geniş bu dünyaya sığmazam Dünya da gönlüme dar güzel dostum Nar-ı sevda yakmış benim ciğerim Altın iken pula düşmüş değerim Gece gündüz dizlerimi döğerim Çektiklerim bana kar güzel dostum Bir güzele gönül verdim varamam O güzelden gayrısını aramam Yaram derin çare bulup saramam El vurup bir merhem sar güzel dostum Kar boran kaplıdır sinemde dağlar O güzel elinden gözlerim ağlar Geldi geçmez oldu bu gamlı çağlar Bu hasretle gülmek zor güzel dostum Dost odur ki el badesin içmeye Varıp sırrım yad ellere açmaya Bu meydanda geri dönüp kaçmaya Yiğit yüreğinden yer güzel dostum Biz sırrımız dost olana açarız Dost yoluna lal-ü gevher saçarız Dost yok ise şu dünyada naçarız Öz ile sözümüz bir güzel dostum Dostum Emrah sırrı ettik aşikar Bir nazlı güzele olduk giriftar Ne zaman can çıka bite bu şikar Karardı her yanım tar güzel dostum Bugün o güzeli gördü bu gözüm Harlandı ateşim kavruldu özüm Ta Kal-u Bela’dan böyledir sözüm Sahib-i Emrah’tır yar güzel dostum 9 Eylül 2012-Pazar |