ELBETBöyle zamlanırsa mazot, alınmaz. Kara sabanlarla süreriz elbet. Efendi olduğum dilde bulunmaz. İstenen defteri, düreriz elbet. Efendi, dediler köle manalı, Evde inek öldü ardı danalı, Her gördüğümüzü adam sanalı! Bizler de baş olur gireriz elbet. Beş yılda bir dalga geçtiler bizle. Oy vermeye gittik yürümez dizle. Bir parmak bal çaldı gülümser yüzle. Bir gün postu yere sereriz elbet. Beynamaz olunca yağmur çekildi. Üç beş ölçek tohum kıra ekildi. Motorun parçası yolda döküldü. Yayan Ankara’ya varırız elbet. Bizim uyanmamız istenmez zaten. Onlar vergimizle kayarlar paten. Dün abey diyendi, gün oldu iten. Yeniden harçları kararız elbet. Hortum dağılınca küfürler başlar. Garip, odasına girince haşlar. Dursunî’yi gören akıllı tuşlar. Eğilmiş kaşları kırarız elbet. Dursun Yeşil –2008 |