Kirli bir yalnızlıktan geldim sen gül ekili düşlerde kaktüs olabilir misin diye sordu şiirler
Bir gece vakti geldim sen yoktun
Mavi hırkalı çocuklar karşıladı beni Ellerinde gecenin delişmen mavisi Ruhumun en ücra köşelerini boyayıp kaçtılar Tıpkı kapımın ziline basıp kaçan yaramaz çocuklar gibi Maviyi sevdim siyaha emanet ettim Sende şiir olmuş bende ayrılık Bende hayat sayfana düştüm Bu bir tuzak mıydı Sonra yürek çeperine yazıldım oku bak Ben gizemli bir yolcuyum şiirinde soluklandım Binlerce giz ve kördüğüm olan hayatları ıskaladım Az önce masum çocukların tüm korkularını aldım dedi barış kanatlı güvercinler İliklerine kadar üşümüş bahar nisan karını bıraktı Ve tüm karanlıklar beyazın saflığına büründü Bak üşüyen kelimeler bıraktım sıcacık çocuk saflığına Sahi mavi hırkalı çocuk neden hala suskun Yüreğimden dökülen kelimeler neden ürkütmüş seni Sonra sen gül ekili düşlerde kaktüs olabilir misin diye sordu şiirler Ben bu rengi hep sevmişimdir Sen sormadan önce ben kulağına fısıldayayım mı Özgür düşlerin ve özgür çocukların rengi olduğu için Yüreğinden mavilikler hiç tükenmesin Sen beni şiirinin duvarından silsende Mavi hırkalı çocuklar hep masum kalacak Mahmudiye Düzkaya |