AŞKIMIN İLK TARİKATIAçılıverdi kapılar Dört kol çengiye bürünüverdi zaman Yıkık bir duvarın kenarında Öylece çaresiz seni beklerken Siyah saçlarının her telinde uzanıverdi yollar Sinemin hançeresinde şark bülbülleri inledi mahzun Bu bir özgürlük türküsü müydü Yoksa ayak seslerimiydi her objesinde yalanın Çıkın köşelerinizden bu gece Mavi küplerinizden damıtıp gençliğimi Hicrana vurun hesabınızı Ben son yolcusuyum bin bir gecenin Masala bürünsün aşk gözlerinizde kudurunca isyanım Göreceli bir mesneviyi sürünsün tahtırevalliler masum Okşayamam/gücüm yok/ağlayışını/tutununca çığlığa Sen beni /bedenimden çıkarıp /saklayamadın/tülbentinin akına Şaşırıyorum şimdi Nasılda yanılmışım/gidişine/bilmeden Ellerimde kokusu raksederken teninin Halesiz rüzgarlarda Ördüğüm Bir yudumluk duvardı/erkeksi şadırvanlarda Ezilişimse yine vehmedecek sanıyorum/öpüşlerini Bir inanıyorum Sonra bir kanıyorum-yarelerim onulmaz- Diyorum ki Bu ben değilim Kapaksız çeyizlere yandığım El Hamra Sineması’nın merdivenlerinde Koşuyorum inatla Ve sabırla tükeniyorum Doksan dokuzluk bir tespihin imamesinde Secde... Yanlızca secde hatırlatıyor Aşkımın ilk tarikatını Vurduğum ilk ceylanın Göz bebeklerinde donuklaşan ayrılık Şehrin her köşesinde Mavinin her zerresi şeytanla konuşuyor. Sen mi yoksun Yoksa ben mi hiçliğim en aciz kurbanıyım Var olsanda gayrı Kimliksiz bir bir mahcubiyetin Kollarında mecnunum Ayak seslerin yaklaştıkça İçimde kayboluyor eşkiyalarım Son gülen kim olur İlk gülen bir mavi uykuysa gökte Yine de seviyorum Sevdiğimi gözlerinden öpünce Kızma bana ne olur Numaralar şifreli Çözemedim şifresini aşkının Bir adım atıyorsun Sonra iki adımlık yanılgıya benziyor gelişin Numaratör dönüyor Darbukatör soruyor Düm ve tek mi son besten Bilmiyorum Bilmiyorum işte En tembel öğrencisiydim Ahi Evran’ın Zanaatkar odur ki Kanaatkardır her sabah Tanrıya yakarırken İstediği aşktır Ayrılık rüzgarından son badeyi içerken Kapılara uzansın İhanetin gölgesi Kollarında yavrumla Uyusun/ minik bebeğin İç gömleğinde/ süt sızmadan/ kokumla Al beni de... Al Tanrım! Gecenin bekçisiyim mahşerde Bu benim ölümüdür Deva’m olur mu derde Yanlız ama yanlız sana sığındım Bülbül yuvasında ağlarken Bitsin diye bu çile |