Sofiaya ŞiirlerDerdest ediliyorum Dört bir yanım kırlangıç ölüleri... Şiirim ölüyor Sofia... Peşim sıra köpekler havlıyor Merhaba ve hoşçakal... Bir kurşun sık şu geceye ya beni öldür yada saçların böyle cennet kokmasın artık... Kentler günah işliyor bedenimin sensiz kalmış yerleriyle Öyle şiirler yazıyorum ki sana Sofia Ah Bir okusan Şehirler arası kilometre taşları dile gelir... Dudaklarından düşen son cümlenin yüklemine asılı kalıyor düşlerim Sofia Yenik başımı göğe kaldırıyorum ben Tanrının günahkâr kullarındanım ve hep bir sıfır yenik başlıyor masalım Bu kentin dilsizleri şahit olsun ki Ben seni şiirden şaraptan ve kalemden daha çok seviyorum Sofia Oysa adın sıra ardın sıra gözbebeklerinin peşi sıra yenilgiye emanet ediyorum ellerimi... Senin dokunduğun sokaklar bir daha yürünemeyecek kadar kimsesiz şimdi Sevişimizden belliymiş bitişimiz şiirle Sofia . Ben şimdi bu küfrü bu şiiri bu yapışkan kimsesizliği yüklenip gidiyorum Întihara meyilli Yüreğimi avuçlarına bırakıp.... Bir başka yaşamda dirilmek dileğiyle... Sustum Sofia biliyorum ki Îsrafil suru üç kere üflediğinde ne ana oğlunu ne oğul anayı tanır... Lakin biliyorum Sofia ben senin gözlerinde çoktan yenilmişim kıldan ince kılıçtan keskin sırat köprüsüne... Şimdi cehenneme düşsem ne düşmesem ne ! Tanrı beni affetsin kadın ben Yasak meyvayı çoktan koparmışım peşin sıra şimdi ölsem ne ölmesem ne Derdest ediliyorum merhaba ve hoşçakal Sofia... |
kaleminiz yüreginiz var olsun