HATİF
Hatif…
Bir mayıs sabahıydı… Tarih; yirmi dokuz mayıs ikibin oniki, Yine o hatif varlık, İşitiyorum ama, göremiyorum. Yine beni alıp götürüyor bu diyarlardan, Nereye gittiğimizi de söylemiyor… İlmeğini takmıştı bir defa,boynuma… Kan kızıl yarıklardan geçiyoruz… İnsan denilen mahlûklardan, kaçarcasına… Nereye diyorum, parmağıyla sus işareti yapıyor… Kendimizden, çevremizden, şehirden her şeyden, Kaçıyorduk… Ya da beni benden kaçırıyordu. Nedir bizi bu kadar bezdiren, Pötürmüş hayatın diktelerimiydi yoksa… Nihayetin de dünyada çok sıkılıyordum… saygı ve sevginin adresinde buluşmak dileğiyle... *hatif: Gayıptan haber veren cinnî. Sesi işitilen ve kendisi görülmeyen, seslenici.Ses verici, çağırıcı. |