Demir İplikli Dantel
Sen demir bir iplikten
Örülü bir danteldin İlmekleri onlarca ağ içinde Başka halkalarla birleşen Tek başına tam bir şekil Diğerleriyle tam bir desen Çevresini kendisine katarak genişleyen Dantel kadar naif Ve demirden bir desen Kendi elleri ile Yaratılmış bir şeydin Yere dökülüp ziyan olmadı hiç bir hissin Ölülerini gömmezdin toprağa Nefes almaya devam ederdi gidenlerin Ve hiç leşin olmadı senin Sen hep kurban etmeyi seçtin Cehennemleri göze alıp Cennetleri bularak İsmailden vazgeçtin Gelenler heba olmaz Fedalarla birikip Devleşirdi bitenlerin Güneşin altında gezinir Yanarak dolaşıp, renk değiştirir, Kendi teninden olmadan Soyulur ve yenilenir, Üzerinde bir alevle dolanıp Kül olmadan sönebilir Ve sadece pişerdin.. Deli beyaz bir gömleğin içinde Son gördüğüm halinde.. Giydiğin şey üstüne tam, Gömleğinin içinde dolandım bir an Teninden bir ilham alıp Tuhaf dokusundan çalıp Kendime bir yüz çizdim o an Havaya dağılan bir bakış Çevremde uçuşan bir gülüş Buharlaşıp gözüme perde, Alevleşip tenime ızdırap Olacak bir sessizlikte Vedalaşmıştın benle Özgürdün, kanatların vardı Ben havada asılı kalır, Sen orada kanatlanır, Ayrılmadan son bir defa Bana birşey anlatırdın Sen giderken de alır, Ben giderken kalırdım.. Ve sana her uzatışımda Dökülürdü yere duygularım.. Sendeyse ziyan olmazdı hiçbirşey. |