acılarla boğuşmak...
bazen çok acıtmıyor değilsin hani.
ama insan seviyor,katlanıyor. katlandıkça daha da çok seviyor herşeyini. sevdikçe dünya dahada güzelleşiyor,gülüşünle.. sessizce gözyaşlarıma boğuluyorum. bulutlar tüm göğü kapatmakta ve usul usul eriyor umutlarım. yağan yağmurun telaşı,bense çaresizce ağlıyorum. yüreğim derinliklerinde kuruyan aşkın. günden güne öldürüyor ve herşey böyle bitiriyordu beni. söylenicek hiç bir şey kalmamış gibi. yutuyordum gözyaşlarımı oysa sen benim için çok değerliydin. bu şekilde gitmeseydin,beni bu acıyla öldürmemeliydin. çıkılıcak bir yol elbet bulunurdu. sen ne yaptın,GİTTİN.. Gİt tabi bensiz rahat uyuyabilirsin. bu zaten en doğal hakkın. ben kimim ki .. boşwer sen beni,hiç üzülmedim aslında. hiç ağlamadım da. sadece yorgun düştüm. ondan olmalı halsizliğim. yoksa ben çok gülen biriyim. senide gülerek sevmiştim. gözlerinden öperek sevmiştim. gelmiştin yüreğimin en güzel yerine hani o bakışlar,ilham veren bakışların.. bulmuştum sandım o papatyamı.. hayatı,seni ve herkesi yeni anlıyordum. sahte gülüşler,iki yüzlü sözler ve insanlar.. burada en masumu kim? peki en kirlisi kim? nasıl bir hayat yaşıyoruz. bir beklenti içinde yaşıyoruz devamlı. yaşadıkça darbelerimiz dahada çoğalıyor. sakın yanlış anlama,sen iki yüzlü veya kirli biri değilsin. farklısın sen o gidenlere ayak uydurdun. o ayaklarının sesleriyle hevesimi kestin. bir çırpıda nasıl silinir,sahi silindimi? unuttun mu şimdi bitti demeye dilin vardı,demekki.. içindemi bitirdin,kendinle konuşarak mı ? ne ara herşeyi düşündün. düşünürken,ağladın mı ? yoksa ağlayarak mı gittin.. sen gittikten sonra canımın parça parça dağılmasını seyrettim acı çekerek... 28.05.2015 Yunus Özay |