Umut yüklerim pas tutmuş yüreğime
Bileklerinde kelepçe izi
Naralarım aklıma geldikçe
Gecenin zemherisinde uykularım kaçar
Bir şarkı takılır dilime
Karanlıklardan aydınlığa çıkmak için
Sonra derin bir ah çekerim
Yüreğimin ta derin yerinden
Adın düşer dilime sayıklarım olmaz
Söylerim olmaz
Mıh olup saplanır yüreğime
Sola dönerim olmaz sağa dönerim olmaz
Yetimliğimi yaşarım
Dört duvar arasında
Sessizliği bozan dilimden
Dökülen adın olur
Adını andıkça sol yanımda yara oluşur
Sineme çekmeye çabalarım
Gülüşün aklıma gelir
Kabul tutmuş yaram yeniden kanar
Aldırmam yağan yağmura
Çakan şimşeğe
Üşüdükçe sen aklıma düşersin
Isınır kalırım Yanlızlığımla
Umut beslerim yaralı halimle
Bir yudum cıgaramdan alırım
Ateşi ben olurum dumanı sen
Ciğerlerimi sıkar okşar bırakır
Tatlı bir tebessüm düşer yüzüme
Mağrur ve hasret yüklü
Bir kaç gece öncesi takılır gözlerime
Filim şeridi gibi
Baş rolde sen fügüran ben oluyorum
Senaryo belli benim repliğim ezberimde sen
Sen ise halen repliğine bakmamışsın
Oysa ben saklıydım her satırda
Kelimeler tümceler oluşuna
Varlığın senin kıyında var olur
Avuçlarında sakladım bir tutam saçını
Yanlızlığımı idam etmek isterken
Bir tutam sacın imliğim olur
Gözlerimde hasret yüreğimde varlığınla
Kahretsin başaramıyorum
Ölümü dahi
Nefes ey nefes
Harmanlanmadan nefesin içinde
Neye yarar alsam almasam
Ölüm koksa her yanım
Yada ben ölümüm içinde yitik olsam
Altı üstü beş metrelik kefen
Ya varlığın sarsın kefeni
Yada yokluğun alsın benliğimi
Tatlı kelamlar içerisinde
Hüznüme pay biçtim
Pay içinde seni bir yudum şerbet diye içtim