Uyku
En siyah elbisesini giymişti gece,
Uzanmıştı şehrin üstüne, fısıldayan denizi izliyordu. Kenara vuran her dalgada bir başka azap bir başka hırs vardı sanki Kime kızmıştı deniz bu kadar? Neden dövünüyordu çaresizce. Rüzgar fısıldıyordu, deniz sinirleniyordu. Düşüncemi rüya mı bilmeden gidip geldim geceye, Ürktüm adımlarım hızlandı farkında olmadan. Evimin ışıkları uzaktan hoşgeldin derken, Sanki adımlarım koşmaya yakındı. Artık odamdayım, Üstüne top mermileri yağan askerin sipere kaçışı bu dört duvar. Şehirde hüzünlerim var bu gece Evimde siper almalıyım. Evimin sessiz ninnisinde uyumalıyım. Annem kokan duvarlarının arasında, çocukluğum dolaşıyor ara sıra. Oyunları gürültülü, çıkardığı araba taklidi sesiyle uyandırıyor beni. Ama evimdeyim, Siyah giyen şehirde belki de en beyaz mendilin üstünde gibiyim. Şehirde mi? Anılarımın yaşandığı yerlerinde mi kaçtığım şeyler, Bilmiyorum... Uyumalıyım, yanlızca, sadece Bu gece... 2005 |