3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1079
Okunma
sessiz bir utanıştayım yine
tüm bildiklerimi eriten çözümsüzlüğünde belleğimin
bir gülün dokunuşuyla uyanır içimde
umudun sessiz kıpırdayışı
ve her yalnızlık kendi çözümsüzlüğünü üretir
kendi içinde kendinden de yalnız ben miyim
ben miyim şimdi; ütopik sevinç yankılarının
hüzne boyadığı tını
içine işlemiş zamansızlığı rüzgarlara taşıyan uğultu
ölümün korkusuzluğuyla çıplaklığa bürünmüş o hiçlik
kırgınlıkları yüzüne örülmüş bir duvar gibi donuk
ve kıpırtısız duran bir zaman gibi cansız ben miyim
ben miyim gecenin geniş bozkırlarından
sabahların durgun sularına yol alan teklik
dünlerin ağrılı kederini tinselliğe bölen boşluk
kavak esintileri ve incir kuşlarının sevinciyle bir
yüreklerin susuzluğunda bir toz bulutunu andıran
insan biçiminde ki o hayal ben miyim
ben şimdi bir kumrunun çalılarla yuvasını ördüğü
o bitimsiz heyecan
ve kendi cehenneminden habersiz bir serçenin
telaşlı ve sarsak atılganlığıyım
sahte düşlerinizi tutsak hayallerinizle süslediğiniz
korku dolu yalnızlıklarınızın içinde
sayısız kötülükler barındırdığınız uzam ben değilim
meriç aydın
5.0
100% (3)