Kırıntılar
Kurtuldum sayılır aslında .
Ah şu kalbimi yakalayabilsem... Arkasında ekmek kırıntıları var. Dönüş yolunu hazırlamayı ihmal etmemiş. Kırıntılar tomurcuk verdikçe, Geride bıraktıklarının güzelliği beliriyor... Üstüne bastıklarım da oluyor arada; Onlar da çirkin olmayıversin. Her kırıntı özenle serpiştirilmiş, Bütünü oluşturmak yeterince zor değilmişçesine. En küçük ayrıntılar dâhi kusursuzlukla yontulmuş. Yol sığ , fakat zaman olağanüstü derin; Hata payı bırakmaya sebep bulmak ahmakça... Kırıntıları topladıkça, yüküm pamuklaşıyor. Demiryolu misali düzenli aralıklar var yatay rüzgarlarda; Tohum ekiyor o rüzgarlar, sırtımdaki pamuklarla... Lâkin ekilen tohumları, tuzlu sularla ıslatıyorum. Evvel kayboluyor tomurcuklar; Solan her kırıntı tomurcuğu, pamuklarımı dökme demir misali ağırlaştırıyor. Yolum derinleşiyor, zamanım sığlaşıyor... Islanan demirler, sivri dikenlerini uzatıyor; Uzadıkça uzuyor yollar , artıyor kırıntılar, Artik toplayamıyorum. Dikenler ellerimde, Pamuklaşmiş kırıntılar boş hayallerimde. Geri dönüş için bıraktığım her iz, pamuğa gömülmüş. Kayboldum , mahvoldum... Karanlık oldu göremiyorum , Bir bilsen ne kadar istiyorum; Yolu , zamanı , kırıntıları , SENİ ... |
Beğendim, içtenlikle kutlarım…
............................................................ Saygı ve Selamlar…