Ey Büyük Komutan!
Ey büyük komutan!
Tak artık rütbelerini seni bekliyorum. Tak ki, zalimlerin hadsizlikleri yüzlerine çarpılsın. Hallaç pamuğu gibi savrulsun dört bir yana. Ey büyük komutan! Tak artık rütbelerini... Tüm Dünya adalete susamış, Dört gözle bekliyor seni. İki cihan serverinin gözbebeği, Ehlibeytin güneşi, Mazlumların umudu, Özlemle bekleyenlerin coşkusu, Alem seninle sevinir, seninle avunur, Çek artık kılıcı, getir tekbirini... Ey büyük komutan! Tak artık rütbelerini... Bak bir yetim ağlıyor, Gözlerini semaya dikmiş. Ekmeği elinden alınmış, Bebeğine sarılmış, Babası vurulmuş, Anası tutulmuş, Yetiş! Canlar yanıyor, Yürekler kanıyor. Ey büyük komutan! Tak artık rütbelerini... Kıyametin kopmasına bir gün kalsada, Uzatır Allah, senin için zamanı... Haydi! Kalkma vakti bu an, Rabbine gönülden an. Görevimiz biattır sana, Ey müslüman! Geliyor baksana... Ümit et, gözle O’nu, Artık gelmiştir Dünya’nın sonu. Haydi! Müjde olsun Ahmet sana, Ey büyük komutan! Tak artık rütbelerini... (İzmir-Temmuz 2014) Aydın Çetiner |