Yüce Dava
Bir yüce davanın adamlarıydık.
Aynı umuda atardı kalbimiz... Kalplerimiz bir adamın kalbi üzerindeydi. Korkunun yürekten Kaldırılmasıyla savaşırdık. Sevincimizle, Heyecanımızla, Açılırdı bütün kapılar... Fikir tek, amaç tek, yumruk tek... Yüce davanın adamlarıydık. Bir milleti dumura uğratan, Bir fitnenin ortadan kaldırılmasıydı. Belki de son çırpınışlarını yapan, Elinden en değerli varlığı çalınan, Bir milletin feryadına, Yetişen bir orduyduk biz. Haramiler sarmıştı dört bir yanı. Kan emici yarasalar... İki yüzlü münafıklar... Kurtarın bu milleti! Ey siyah bayraklılar! Sen sana dost olanı, Düşman olanı Bilemedin ki... Fitne dalgaları, hep seni vurdu. Bir türlü kendine, Gelemedin ki... "Kim dininden dönerse, Allah ileride öyle bir topluluk Getirir ki, Allah onları sever, Onlar da Allah’ı sever." Beyanını görmedin ki... Ama ne şanslısın ki... Senden çıktı bu ordu. Senin özünden... Bir meşaleyi yakan, Yüce davanın adamlarıydık. Katıl sen, kardeşim! Katıl sen ona... Kurtuluşun ondandır, Sapma sağ sola. Yakinin nuruyla... Hidayetin nuruyla... Bayrağını dikelim O yüce Sultanın... "Bayraklılar Ashabı’dır" Onlara atfedilen, Koş! Katıl kardeşim! Koş, durma... Yüce davanın adamlarıydı onlar. (Bursa-Temmuz 2014) Aydın Çetiner |