-Dağların zirvelerinde saklanır huzur…
hemen o anda kopartıp da fırlatıp atmak ister
tüm sahtekarlıklara bağlı olan iplerini vefasız olan ne yoktu ki düşünmeden her ne varsa işte parçalanmış yüreğinden söküp de atarak kopmaktır gayesi gül kokulu sahte göğüslerden dönüşüp bozulmaya başladı insanlar etleri bile kokmakta evlat ana ve babasını eş dost satar oldular utanmadan arkadaşlarını tüm güzellikler ve mukaddesatları rafa kaldırılmakta bir nefes de alamaz olduk demiş çocuk feryatlarından gidip de dağlara tez elden ulaşmakmış maksadı bozdan bulanık gönül yatağından kopuşta kaçarak yağmuru yakalamalıyım der hemen de şimdi şıp diyerek ensesine tüm inancımla sarılarak demiş ki belki de yayan yapıldak yalnızlığı taşımalıyım bir ıssız dağın şahikasına tenimin yanıklığını güneşten mi sormalıyım yoksa nefsimden mi her yere sürtün düğünden tık nefes her tür heyecanı da içimde öldürerek’ten zirzop’ça tırman malıyım doruklara pak karın terinin altındaki o kardelenler gibi başımı kara gömüp gömüp çıkartmalıyım saf ve temizce kayalıklar yatağım gök yorganım olsun ki sunun diyeceğim beni cıs çıplak yapışta tutun beni tutun o berrak akan pak sulu yatakta pamuk gibi bulutlar okşasın tümden bedenimi yağmurlar yıkasınlar kir adına bende ne varsa rüzgarlara da teslimdir kuruluğum bir gönül bulamazken onca kalabalıklarda zirvede huzur veren bir el yardımıyla aya yıldız ve güneşe sessizce uzana bilmeliyim sonrası mı Sema’ya dağılıverir im belki de hoplayıp zıplaya bilmeliyim tüm aleme el sallayarak iç huzurumla ısındıkça yalnızlığıma paşa paşa seslenmekteyim tüm kötülüklere kahrolsun diyerek iyilikler size mi haşa sizlere canı gönülden sesleneceğim ki sen çok yaşa veya sessiz bir su sesi olsun şelale bir soğuk pınar da akmalı sessiz sessiz içten içe dedik ya sığındık huzurla yalnızlığa ne işi var burada o namert gürültülerin gömülsünler kızıllığa şakağıma silah değil dağ gülü yakışır burada tüm sevgiler ırmak olup da akışır kurtlar kuşlar dediler ki bir garip gelmişti sessizce’ne canına sardı kor bir yalnızlığı hep sessizliği yalnız çekerdi derin derin ciğerlerine ben eş dost ve arkadaşlığı boşadım diyordu nedense hain ve fetbaz dillerde yalanlarla sürünmek tense ikinci baharım oldu yalnızlık derdi de başka bir şey demezdi Nuh dedi de gayri bir şey demedi de şimdi yalnızlığıyla iç içe yatıyor huzurla ferah bir zirvede o gün bu gündür de o zirveye ne kuşlar girer ne bir rüzgar nede bir tabiat olayı saygıdan uğramayıp da teğet geçerler yalnızlığını ve sessizliğini bozma maktan dolayı bazen bir el göğe doğru uzanarak yükselir sessiz gecelerde Hakka niyetli bir huzur şarkısıyla birlikte o görkemli zirveden uçar hem de zafer işaretli… (03.05.2015) AZAP… |
o zirveye ne kuşlar girer ne bir rüzgar
nede bir tabiat olayı
saygıdan uğramayıp da teğet geçerler
yalnızlığını ve sessizliğini bozma maktan dolayı
bazen bir el göğe doğru uzanarak yükselir sessiz gecelerde Hakka niyetli
bir huzur şarkısıyla birlikte o görkemli zirveden uçar hem de zafer işaretli
Güne yakışmış kalem kutladım büyük ustanın kalemini