AzapdaşŞimdi, Yırtıp göğsümü Parçalıyorum kalbimi koruyan kemik kafesi… Hatıralar… Gönlümün rıhtımında karaya vuran Kılıç kesiği bir yara, Yakan, yıkan, kavuran… Şah damarımdan fışkıran can suyum Kan… Kırmızı… Ölümcül ve korkunç sızı… Anlıyorsun! Geçmişin, dökümünü yapıyorum yine acıya acıya… Sevdiğim benim! Rüyalar ülkesinin kayıp prensesi… Sevgisizliğimin cinneti, Mesut günlerimin cenneti… Kahkaham, ömrümün neşesi! Cehennem yangınlarımın körüklenen meşesi… Gülüm… Çöldeki susuzluğum, denizim, tuz gölüm… Yürek alazlarımın hiç sönmeyen ateşi… Külüm… Yaşayan ölüm… Sırdaşım… Açlığım, aşım! Gardaşım… Nerdesin? Yirmi yaşım… Acıdaşım! ‘Azap’daşım! Antakya, 27 Ocak 2014 Hecenin_Efendisi |