Sen Mevsimler Gibisin
Bendeki beter hasretini görünce
buzları bile eriyiverdi şu karakış’ın. Zehir zemberek misali olsa da bu sevdanın çileli zemheri; o gözlerin, son cemrem olup düştü ya bir kez gönlüme, takmıyorum artık ne ayrılığın ayazını, ne de engellerin lodosunu poyrazını.. Sesinin bir tınısı benim artık ilk baharım. Ne zaman ki hüzün görsem gözlerinde, kuru bir yaprak gibi bir bir sökülür direncim hücrelerimden. Hiç kimse görmez, kulaklar duymaz, gönlümün garip kuytusunda ben çığlık çığlığa ağlarım. Gül gibi sararıp solarım. İşte ben tam da o an "sonbahar"ım. Gözlerin gözlerime değince hep Ağustos sıcağı gibi yanarım. Ahhh o " belirsizlik ve zaman " bir kalksa aradan.........., dört mevsim yetmeyecek ki bize ! Aman sus...... Ne dört mevsim ne de yedi iklim sakın duymasın bizi. Kıskanırlar seni. Çünkü sen benim beşinci mevsimimsin ! "Olmaz" deme bana, olmaz’ı olur kılmazmıydı aşk? Varsın; döngüler de değişsin. Yeterki sen zaman’ı dikenli tel gibi çekme artık aramıza. Kararsızlık " bir kötü mevsim " tüketir bizi, bileceksin. Ömürden tükenen yalnız zaman değil; tükeniyorum ben, bunu bir ben bir de sen bileceksin. Ve korkarım ki mevsimsiz kalacaksın bu gidişle. Sen, hem aşka hem de bana gecikeceksin.... 10:02:2015 Çankaya mh:/ Küçük Yalı İzmir. |