ORMANLAR KIRALI
Erkek aslan miskin miskin dolaşır,
Zaman zaman belli yerlerini kaşır. Hava sıcak oldu mu yatar bir ağacın gölgesine, Gölgelik bulamazsa girer bir taşın kovuğuna. Uyur gölgelikte tek başına, uyur da uyur, Keyfi yetince kükreyip kalkar ayakta durur. Acıkmıştır dolaşır çölleri haylaz haylaz, Dolaşsa da yemek için bir av bulamaz… Av peşindedir bakar durur keskin keskin, Kurbanını yakalamak için yapar bir baskın. Gözüne bir av kestirir, onu yakalamak için, İri gövdesiyle koşar sağa sola kurbanı için. Av ondan hızlıdır, hızla kaçar kurtulur, Erkek aslan ise kendini güçsüz bulur… Erkek aslan bu gidişle av yakalayamaz, Aç olarak da zaten ayakta duramaz. Yine başlar dolaşmaya tek başına vadide, Sürü ondan daima hızlıdır verimli vadide. Avını yakalamak için ümidi kalmamıştır, Bu konuda gerçekten dersini almıştır. Unutma ormanlar kıralı lafla olunmaz, Kükremekle dağlar yerinden oynamaz. Hadi bakalım! Bir av yakala da görelim, Sana da bu ormanların kıralı diyelim… Sen, bu ormanların kıralı değil misin? Herkesin korkup kaçtığı sen değil misin? Yavrulu dişi aslan düşündükçe düşünür, Yavrularını doyurmak için herkesle konuşur. Yavrusunun açlığı her şeyden önce gelir, Onlar için gerekirse canını sessizce verir. Ailesi ve yavruları için durmadan savaşır, Onları hayatta tutmak için hep uğraşır. Toplu halde yaşar, gezer ve uyurlar, Hayatın tadını, hep doya doya alırlar. Takım ruhu vardır dişi aslanlarda, Toplu paylaşım vardır dünyalarında. Bir av kestirirler, gözlerine ovadan, Her biri, bir yere saklanır korkmadan. Avlarına saldırırlar etrafa bakmadan, Avlarını hep takip ederler bıkmadan. Av için en kritik zamanı kollarlar, Avlarını sabırla bekleyip dururlar. Avlarını iyice gözlerine kestirince, Fırtınayı koparırlar zamanı gelince. Hepsi birden acımazsızca saldırırlar, Sürüyü yataktan ayağa kaldırırlar. Avları için boş adım asla atmazlar, Pişmiş aşlarına da asla su katmazlar. Yıldırım gibi çıkar yerinden fırlar avına, Av ayaklarına dolaşarak gelmiştir tavına. Avını yakalamak için ölümle baş başa kalır, Kör, topal, yara, bere içinde sakat kalır. Av ansızın yakalanır, büyük bir gayretle, Diğer canlılar bakar, büyük bir hayretle. Bütün aslanlar çöreklenmiştir avın başına, Kimse bakmaz diğerinin gözünün yaşına. Etin en leziz yerinden başlarlar yemeye, Birbirlerine sözleri kalmamıştır demeye. Tam avın tadını almışken bir gürültü kopar, Bütün dişi aslanlar hemen oradan kaçar. Erkek aslan kükreyişle alır avın tamamını, Büyük bir iştahlar kurar oraya harmanını. Dişi aslanlar bakakalır bunca emeklerine, Elleri boşa çıkmıştır, yazıktır emeklerine. Sen; bin bir güçlükle çalış, yorul, çabala, Sen bütün riskleri alarak avını yakala, Sonra bir erkek aslan gelip avını alsın, Seni kovarak ümitsizce bir köşeye salsın. Avının karşısında sen sessizce ağlayadur, Erkek aslanın avını iştahla yiyişine bakadur. Erkek aslan afiyetle yesin senin avını, Almıştır iştahının en bulunmaz tavını. Sen, bütün yavrularını çıkar, büyüt, besle, Emeklet, yürüt onları sürüye kat hevesle. Yakaladığın bu avını erkek aslan kapsın, Seni de doyumsuz iştahına bekçi yapsın. Erkek aslanlar iyi yatar, en iyi gölgelerde, Keyfi yetince kalkar gezer uçsuz çöllerde. Yavruları acımasızca bırakır dişi aslana, Şimdi bu yavrucaklar kimlere yaslana. Gerektiğinde yavruları parçalar yem eder. Gözlerinin yaşına bakmadan çekip gider. Nesli devam ettirmekle ilahi emre uyar, Hayatında bin de bir sorumluluk duyar. Sonrası yat, uyu, yat uyu engin vadilerde, Geceni gece, gündüzünü gündüz et keyifte. Ben ormanların kralıyım de durmadan, Dostlarının rızkını ye, helal harama uymadan. Bütün; emek, çile, çaba, iş dişi aslanındır, Bunların sefasını sürmek de erkek aslanındır… 22.03.2015 Yozgat |
......................................... Saygı ve Selamlar..