YALAN
Yalandır,insanlığın giydiği o çirkin elbise
Dar gelmez girer içine her nasıl girerse Hakikat yorulur, yorulmaz birde Bir dünya kurar o küçük beyininde yöneten odur yönetilende aman yarabbi; nasıl olur bir ruh iki kişide gözüne bakarak söyler yalanı, doğruymuş gibi kalmaz yüzünde hakikatın nuru şadanı böylesinin hakikattir düşmanı Nasıl dürüstlük yarışırsa iyilik ve hayırda, zıddıdır kovalar; kötülük ve şerişler yalanda Görmez bunlar,birde bağışıklık kazanmışsa Yarap sen ıslah et yakarışı; bizden bunlara Tatmamış hakikati baldaki gibidir rayikası Baldıran zehiridir oysa; tatlı gelir yalanı Yıktığı umutlar,pembe hayaller danişkası İstesede olamaz yönelmez ise mutlak’a Böylesinin şeytandır meşgalesi Hiç gördünmü sen renk vermeyen gül Dokunman bile yeter alır seni sümbül Ayrılma doğruluktan kalsanda müşgül Geçermi hiç yalanla koskoça bir ömür Mustafa YILMAZ (sertesenyel) 2015/Ankara |