Bilsen
Bilsen
Kaldırımlarda saydığım parke taşlarını Asırlık çınar ağaçlarından yere düşen yapraklarla dansımı her tekmelediğimde Paramparça oluyorken sanki yerküre seni arıyordum içinde yine yoksun vicdansız gazel olmuş yaprağın çıkardığı hışıl seste hayalin kulak kabartacak oldum inleyen yüreğimdi sadece temizlik görevlisi kaldırırken yerden yaprakları içimden sakınha, sakın incitme belki o sararıp dökülen çınar yaprağı son bir mühlet ister vedaya dalda kalan adaşı yaprağa diyecek olurken bile seni hayaletmek her zerrenle rabıta kurdum bak yine pes değilmi? sen bu yerkürede o yaprak bile olamadın hicranlarımı acılarımı katık yaptım sahtede olsa mutluluğa o çınar gibi dökmedim içimde besledim inan inan hücrelerim bile şaşırdı bu oyuna anla artık fanusun içindeki kadavra parcası bilmem hangi meçhulündür nasıl aydınlatır çakışitığında kramazon dna sı yerkürede bir labaratuvar titizliğinde aşkı ve sevgiyi aramaz isen o yaprak hışıltısının ilanı aşkı bir nefes olur bir başka beldede bir başka gönülde sefil olur ama kıralda sen bitanem sen….. olursun kadavra, fanusta Mustafa YILMAZ (sertesenyel) 2015/Ankara |