renkleri kararmış e b r u’’ ve dedim ki bu şiir yalnız sana adanmıştır sevgilim ’’ ( gölgene , uzanıp yazmak vardı ya neyse . . . ) aklıma kıvrılıp yattığın yerdeyim bu gece iradem karınca kadar küçük karşında . . parmak uçlarını dinle şimdi ellerini saklayabileceğin kadar sakla benden uzağa yeşeren öfke büyüyen hırs aklımızla becerip düşümüzle öğüttüğümüz hasret . . . hatırla biz yürürken kenara çekilirdi kaldırımlar perdeleri sallanırdı boğazımızda ki gemilerin ben üşürken ’’ al şu ceketi ’’ demezdin bana temmuz olurdu gövdende ki dalların içine dolardın etimde ki titremeyi . . . sen denizin üstünde yürümek gibiydin a ş k belki yeldeğirmenleriyle güreşen s o n k i ş o t t u n aklımın çocuk tarafında . . . sonra bir gün her masal gibi bitti bu masal ellerimde zil zurna bir telaş harfleri ağlayan bir hattat renkleri kararmış bir e b r u bıraktın ardına . . . ve sustum o zaman ben üstümde tavanı çökmüş bir gökyüzü elimde paslı bir neşter oldu a ş k . . Ebru Karayel |