Aklımın fukarası“Seni karamuk vakti bir zamanın Kollarında saygı duruşuna asmak lazım Dirgenle vurmak lazım/ Köklerine yalıçapkını…” Zeytin eziği sözlerine Peyiklemek aşkı… Aşk dedim ya/ Gönülsüz sözlerin durağı Ben sevişmedim hiç Ergen sancılarda Ellerim bakir Gözlerim flu/ İnat yağmurlarına Teneke durdum Kovuklu bahçenin Şerefesinden… Öyle! Zenginlikte yok Aklımın kıyısında gezecek Gönsüz bir yamanın Dikişlerine tutundu Ahım… Vurma ayinlerinin El ayalarında Kinsiz bir bakışı teyelledim Küfür aralarına/ Soyka tenlerin Avurduna durdu İmanı gevrek sancılar “Gezinti yağmurlarda paklandı Odalar dolusu günah defteri…” Gidişlerim/ Düşsüz sokak aralarında Ne zaman aklıma takılsa Ölü zamanların çeper izleri Yusuf’un kuyusunda çınlıyor İnsanlığa serptiğim Gül yanıkları… Şimdi beni Kıyısız bir ormanın Girişine dikseler Çınar misali/ Çocuklar taşlasa bakışlarımı Fukara aklımın gölgesinden Eteklerime… |