bırakmayın kaderine
türlü ninniler gelir zıvanalı kapıdan
bir çocuk ağlar sanki şu tarihi yapıdan bir an sesler kaybolur sonra duyulur mihraplıdan kazmalar vuruldukça derine bir çentik daha atılır yaşlı bedenine gizli eller devrede tırmalarlar yüzünü iki yüzlü insanlar tutmazlarki sözünü bir not daha düşelim tarihin defterine gelin sahip çıkalım bırakmayın kaderine yemlik kenger bol olur,madımakda cabası, baharda bir gidiver seyret gardaşları Sivası gelin kızlar tarlada toplarlar türlü otu delikanlılar yazıda koşturur doru atı bahargelmiş teline,kenger nevruz zamanı, taze pişmiş ekmeğin üzerinde dumanı gerçeği kalmasada hayali bile çok hoş oğul bir baldırcan birsoğan kap bu sofraya sende koş sabah erkenden kalkıp elim yüzüm yıkadım kısmetimiz açılsın, anam ordan seslendi,hayrola sabah sabah dikilmişsin kapıya,hayırdır anam uyku tutmadı,anam beni bilmezmi tabikide yutmadı,ha oradan sefil sen kurranın kaçısın kürüne yuntu koy yesin itler enikler açlıktan sırtına yapışmış kemikler iyi olursa ben yaptım,kötü olursa sen,güçsüzü ezip güç görünce Allaha havaledersen daha çok kazık yer yakınırız.tiren geçip giderken ardından sürü olup bakınırız.sonunuz yakın yolunuz açık ılsun.bu günleride gördükya tanrımıza hamdolsun.Amin canımızı zor kurtardık,şimdi sıra telaşı,bizi beklermi boş dönermi koca değirmen taşı. taş sökülüp dişenir.ilk yapılan unlarda birazcık taş olur.birazcık su konulup hayvanlara yem olur.bekledik sabah olsun ahali bizi bulsun,olan oldu birkere tek canımız sağ olsun ben bir yaralı kuş dünya sanki bir kafes öyle korkmuşumki alamadım bir nefes duyulmaz oldu gökte gürültü yerde seda ses,sakinleşti doğa oldu gelin kız,ama biz değirmene çok geç kadık belkide en son sırayı alırız. babam seslendi,anan azık koymuştu heybede tasta,urbanı giy oğul olmayasın hadta,yağmur bastırdı,hayvanları çektik duldaya,azda kalmıştı değirmene varmaya,bir uğultu koptu inledi dere,sıkı tutun dedi eşekteki semere,salavat getirip okuduk dua,bilmem çıkabilecek miydik yarın sabaha. buğday taşırdık değirmene eşekle atla,itler kovalardı bizi inla, biz ço,çüş,deh oğlum erken varmanın telaşındayız,hava bozdu yağmur mu yağacak ne ,daha epey yolumuz var ,oğu dedi babam,ağ gediğn başındayız.gök gürler,rüzgar uğuldar,biraz korku bastı bizi,açlıktanda midemiz guruldar ne göz yaşını dök ne bana ağla boş ver be güzelim salıver gitsin ne sevin gül oyna ne kara bağla tut kolunbir yana atıver gitsin eğer sevmiyorsan gerçekten onu boş ver be aldırma kapansın konu ayrılık diyorsan bu işin sonu sende ne kaldıysa yakıver gitsin üzülme olur her aşkın molası ikiyüzlü vefasız başım belası engel ise sana göğnüm kalası at topun tüfeğin yıkı ver gitsin onusuz aşk için üzülme sakın menzil ırak amma ayrılık yakın yakana bir beyaz karanfil takın elinede kına yakıver gitsin ne bağlar baktım sümbüler için güllere değmedimbülbller için ne gözyaşı döktüm ben kimler için bak bir arayan bir soran varmı tırnakla kazıdım yeri toprağı özenle sakladım gülü yaprağı yanıp kül olduda goğnüm otağı gör bir arayanvarmı bir soran varmı ekrem madenli |