Bir kadın uzaklara dalgın dalgın bakar ve tükenir çöker şiirlerin ayak ucuna
Satır arası gizlediğim sendin
Demlenmiş mısralar kan revan can çekişirken Yol hikayelerim çıkmaz sokakta kesişir Sonra en ücra kasabaya tek kişi biletim kesildi Ve sensizliğin acımtırak o son busesi yüreğime değdiğinden beri İklimler mevsimsiz ben sensiz kaldım Masamda dünden kalan İtalyan yemeğinin tatsız sosuna boğazım düğümlendi Sen çok sevdiğin için buz kesti o son lokma Yutkunamadım boğazımdan gri tonda tüm ayrılıklar aktı Ellerim kör geceye baktı gölgeler gülüştü Alaycı tebessüm takındı garson kız ve ben buz kestim Sen olsaydın içim ısınırdı üşümezdim bu denli Söyle böyle mi olurdu sus kalırmıydık Ellerimizde mavi yeşil balonlar toprak kokan yağmurlarda ıslanırdık Bir gece vakti yıldızları avuçlardık şiirlerden Kahkahalar ısıtırdı yüreklerimizi Ve gönül cebinden dökülürdük Sen ve ben olarak şiir yazardık çakıl taşlarına Öyle bir an gelir ki gölgeler körleşir sağırlaşır yürek tını Ve gecenin karanlıkları yağmur soğukluğunda akar gözlerden Bir kadın uzaklara dalgın dalgın bakar Ve tükenir çöker şiirlerin ayak ucuna Mahmudiye Düzkaya |
Bir kadın uzaklara dalgın dalgın bakar
Ve tükenir çöker şiirlerin ayak ucuna
Anlamlıydı begenerek okudum saygılarımla...