öcbin kitap koydu ayağının altına yetişemedi gökteki bakırlara sıktı dişlerini sıraya dizdi yerdeki demirleri ve bileye tutarak eski sızılarını zorla çağırdı alemin tüm hızırlarını şekerlerini bitirmişlerdi bebeler sildi sevdalının adını defterden dönderdi sekiz köşe şapkasını geriye ya bismillah hangi canda günah dürttü şeytanın koltuğundan başladı beklemeye aldırmadı hiçbir dağın ıslık çalmasına sert baktı çelik mavisi gözleri yoldu dibinden bütün çiğdemleri kurdu kendini ayın dolanmasına çocukluğunu vurdu önce beşiğinin ilk dalına takıldığı o ahlatın dibinde tek kurşun bile sıkmadan sessizce cebine koydu iki canlı koyak tavşanlarına yazılan bütün şiirleri gümüş tabakaları acem şallarını bir çöp çıkardı koynundan tuttu güneşe ateşe verdi köyünün tam ortasını kırkladı kırk yılını çeşmi’nden akan tuzlarla arındı aldırmadı beyninde çakan yıldırımlara ay dolandı hava karardı elledi belini tuttu dilini ya...seyid kasım |