HİCAZLI SEVGİLİ
Yüreğimde saklı durur gidemediğim şehirler
Hasret Hıra’ya çıkmak özlemiyle yoğundur içimde Rüzgârlar heyecanlı Seslerini ulaştırır dört bir yandan hasretin Göçmen kuşların, arıların ve baharın neşesini hissederim, Gönlümde… Ve ben haz duyarım o manevi iklimde Cenneti muştular hepsinin ahengi Cenneti muştular baharın rengi Ya kıvrım kıvrım yüreğimden akan coşkulu nehirler! Nasıl istemez kabı kavseyne ulaşmayı Kalbim öyle aç ki sevda güllerine Kalbim öyle aç ki ümit güneşine Ey ümit güneşim, efendim benim, İki cihana kanat takmış sevda ateşim Ey hicazlı sevgili! Kalbimin gerçek heyecanı, gönül muştum Sen yaktın dünyanın kardeşlik ateşini Kopmayan sağlam bir kulp oldu, kördüğüm Sen, beşeriyetin kararan ufkunun aydınlık güneşi, efendim Taş kesilmiş yüreklerin taşlarına hedef oldun Hedef oldun mevtalaşan insanlara Hedef oldun mezarlaşan kalplere Ey sevgili /en sevgili Hedef oldun üstün ahlakınla Sen, paslı gönüllere diriliş muştususun Kilitli kalpleri sabırla geçirdin harekete Kırıldı kibirli nefis putları Sen, efendim benim Öldürücü bir sükûttan diriltici bir soluğa Hayata rengini veren nefessin Zihinsel bir dönüşümü yaşadı kalpler Buluştu tevhidi bir çizgide muhabbet Kardeş oldu Muhacir ve ensarlaşan gönüller Ey insanlığın üzerine çöken gök kubbeye hayat iksiri olan efendim Senden öğrendik hayatın temel amacını Öğrendik yaşamanın gayesini Neydi yaşamanın temel amacı? Değil mi? Allah ile beraberlik Selam olsun inanmış kalplere Selam olsun onun güzelliklerini kuşanan ihlâslı kullara Hani hıra’da demiştin ya! Üzülme, Allah bizimle beraberdir Değil mi? Rabbim bize şah damarından daha yakın Artık Yusuf kokusu gibi gelsin bahar Kenan’a Dinsin özlemlerimiz, arştan ilhamlar İçimizde kanat çırpan ölümsüz bir beste Şahadet nasip etsin Rabbim son nefeste Gaye; yükümüzü sırtımızdan alıp yüreğimize indirmek! Ne dünyaya aşırı meyil ne de unutmak öteyi! Gaye; amellerin en üstünü Allah için sevmek Biz hicazlı sevgiliden öğrendik sevmeyi… Yusuf Erdoğan |