Lûtfeyle
Emreyle
Nihâyetime ferman olsun her ulvî kelâmın
Hacer-i Taifler savrulsun
Takvim aralarında şirazesinden kopan ömrüme
Yaprak yaprak sarınıp düşsün hüzn-ü hazana baharım
Olmasın kaç yazar
Ne leylim
Ne nehârım
İhsan buyur Efendim
Tek dem olsun
İlişsin bezgili nigârına feri yitik nazarım
Gayrı kalmadı hayattan ne emel ne muradım




Asırlar var ki
Hüsn-ü didârına müştâk intizârda
Payansız revan eyler serşekini
Bu aciz meftûnun
Yek lâhzâ görmek için cemâlinin nurûnu
Pervane-i sermest olup
Yandıkça yanmaktadır meclûbun




Anladım ki
Bu bende-i fâniye dermân değil
Ne ana
Ne baba
Ne aşk-ı yâr
Her savletde
Berdevam yüzükoyun düşer pâyine
Bu rû-yi günahkâr
Bîhâlim
Bîtakatim
Sur-u sûretimi sürüp yollarına
Kapına geldim Efendim
İnâyet kıl
İnâyet kıl ki
Sevdanla sûrura gark olsun
Bu fütursuz âlem-i emelim




Gördüm
Tanıdım
Şu debdebeli deverânın
Hâbibini mahbûbunu tarûmâr
Lâkin bulamadım
Ne vefâda
Ne cefâda
Ne sefâda sebâtkâr
Şu mutantan muvakkathânemde
Şefaatine edip mazhâr
Bir Sen eylersin ancak
Aşıkını bahtiyâr




Elem-i firkâtin
Kirişinden matizâne firar eden
Serkeş bir ok misâli
Saplandı cism-i cânıma
Seyyiatim çok
Liyakâtim yok
Yek katre medet
Medet Efendim
Ruhumu mevc mevc teslim alan
Bu gaflet hâbına
Çekilmeden bu nefs-i hâkirim
O İlâhî sıygaya
Ve
Düşmeden bedenim
Ağuş-u turâbına
Merhamet kıl Ey Nebî
Merhamet kıl Ey Nebî
Sen duy canhırâş nidâmı
Sen yetiş imdâdıma