yoğun bakımkangren nefesin tohumuyum piç sancılar doğuruyor kadın dokuzu doldurmazken arka sokağın yapışkan ayakları kara batıyor siyah güller cehennem ilkel günahları kaynatırken kazanda keşke suretini bedenim ile ekşitseydim tarihi geçmiş bir şiir bıraktım posta kutuna okuma gece yarısı akıtır gözlerim irinli yaşını sevişmek ayıp değil bekaretini sakladı pandora çingeneler mevsimidir yaşadığım ateşten gömleğim ilikleniyor düzensiz gel ayır tenimi tutuşmadan dünya karıştırıyor aklımı kimyasal savaşların zehirli nezlesine kapıldı çocuklar ölü eller geziniyor üzerimde uzun eşeğin kuyruğunu saklarken kukada erik ağaçları kurudu gel mezarlar dolmadan umudu kesmiyorum bıçağın sivri ucu atmosferi kesmiş olsada şükür yaşıyorum soluğum yoğun bakımda ... lamour |
Pandora'nın kutusunda kalan son kötülük umut idi. Ve boşalmamış kutudan umut kesilmezdi. Kutlarım şiiri ve şairesini.