Afet hanımla "Güneşsiz Gökyüzü" adlı şiirimdeki muhabbetimizden dolayıdır. Söylediklerine dikkat ettim ve daha sanatlı daha farklı bir eser sundum. Bir taşlama söz konusu çünkü: "şair heveslisi" olarak gözünde yer edinmişim. Kendimi tutamadım, kelimeleri de tutamadım. Bu şiir hem bunu kırmak içindir hem de ona bir armağandır.
Afet İnce KIRAT ustam, umarım sizde beğenirsiniz.
Vay halime vay ki ne gelmiş başa, Demişler bana sen henüz bir toysun. Söyle dört duvara dönüp iş başa, Salla keseyi de gönüller doysun.
Toydur deyip yerme hemen kalemi, Toy adamdır kanı kaynayan adam. Bilinen tarzlar çok şair alemi, İçi dolu çoktur anlayan adam!
Heceyle kelime, cümle kurulur, Tam oldu derken sar geriye tekrar. Satıra sütun ve çizgi vurulur, Kalmadı sanırlar sende istikrar.
Yarımdan cinası ölüden diri, Bu üslup benimdir böyle görmüşüm. Vay haşmetlilerin içinde piri, İki çift sözüne ağlar örmüşüm.
Öğüt alırım ben hiç almaz mıyım? Büyük söz toylukta çok önemlidir. "Heves" sözü ağır iç almaz mıyım? Dedi kalem: "Susmam, dilim nemlidir".
Acıttı canı o nasıl sözdür? Yazarım görmez, der "o heveslidir". Yanılmıştır belki şaşı bir gözdür, "Hevesli" dersin de o nefeslidir.
SCKaradeniz[Mr.Lonely]
Paylaş
Beğenenler
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
yazdığınıza kızmadım adıma o kadar çok taşlama yazıldı ki, evde olsam bilgisayarımda kayıtlı olanları size gönderirdim. Görüyorum ki anlaşamıyoruz, her söylediğimi yanlış anlıyorsunuz. Taşlamayı ben de çok severim, ama toplumsal konularda halkın dili olmayı severim. Bir kişiyi aşağılayacak, hakaret edecek şeyler yazmaktan uzak durmaya çalışırım. Tabi ki öfkemize yenildiğimiz anlar da oluyor, şair milleti duygusaldır, buradan yola çıkarak yaptığım eleştiriye kızdığınızı söyledim. Bilsem ki her eleştirdiğim benim için bir şeyler yazacak sayfalar dolusu kişiye sayfalarca eleştiri yazarım. Silmenizi istemem, silinmesi gerekeni zaten sildiririm hiç kuşkunuz olmasın.
ASLA, ASLA aşağılamak değil amacım ASLA. Öfkemize yenilmeyiz demiyorum, ben size öfkelenmedim diyorum. Bir büyüğüm şiirimle ilgilenmiş. Aslında bu genele de hitap ediyor, ki böyle bir şey artık gerekliydi. Şairler karşılıklı beğenişiyorlar. Halbuki beğenilmeyecek bir şiir. Gereksiz yere destek gibi görüyorum onları. Bu konuda "dedi ki" kısmında bir söz paylaşmıştım.
Sanırım ufak bir kısmını atlamışım yazdıklarınızdan. "Kafiye redif farkını anlamamışsınız" demişsiniz. O zaman baştan sona hata yapardım. Farklı görevde olduğunda kafiyedir, aynı görevdeyse rediftir. Bunu biliyorum. Bilmeden bu işe nasıl başlanır ki zaten?
Sayfalarca eleştiri yazmayı bir marifet olarak görmüyorum. Duygular fazla coştuğunda uzatılır. Eleştiri için bunu mantıksız buluyorum.
"Silinmesi gerekeni zaten sildirirdim" den ne anlamalıyım?
Not: Lütfen, bir yolda beraber yürürken önümüze çukur çıksa, köprü kurabilmek için ellerimle ve ayaklarımla karaları birleştirip karşıya geçmenizi sağlamaya çalışırdım. Yaşça büyüksünüz, bu yerme için o kadar heveslenmiştim ki anlatamam. Eve gelene kadar düşündüm. Bu yermeyi de dün gece sözlerinizden kısa bir süre sonra yazdım. Şair duygusaldır. Sizin üzülmenizi istemiyorum. Sitem etmenizi de.
ASLA, ASLA aşağılamak değil amacım ASLA. Öfkemize yenilmeyiz demiyorum, ben size öfkelenmedim diyorum. Bir büyüğüm şiirimle ilgilenmiş. Aslında bu genele de hitap ediyor, ki böyle bir şey artık gerekliydi. Şairler karşılıklı beğenişiyorlar. Halbuki beğenilmeyecek bir şiir. Gereksiz yere destek gibi görüyorum onları. Bu konuda "dedi ki" kısmında bir söz paylaşmıştım.
Sanırım ufak bir kısmını atlamışım yazdıklarınızdan. "Kafiye redif farkını anlamamışsınız" demişsiniz. O zaman baştan sona hata yapardım. Farklı görevde olduğunda kafiyedir, aynı görevdeyse rediftir. Bunu biliyorum. Bilmeden bu işe nasıl başlanır ki zaten?
Sayfalarca eleştiri yazmayı bir marifet olarak görmüyorum. Duygular fazla coştuğunda uzatılır. Eleştiri için bunu mantıksız buluyorum.
"Silinmesi gerekeni zaten sildirirdim" den ne anlamalıyım?
Not: Lütfen, bir yolda beraber yürürken önümüze çukur çıksa, köprü kurabilmek için ellerimle ve ayaklarımla karaları birleştirip karşıya geçmenizi sağlamaya çalışırdım. Yaşça büyüksünüz, bu yerme için o kadar heveslenmiştim ki anlatamam. Eve gelene kadar düşündüm. Bu yermeyi de dün gece sözlerinizden kısa bir süre sonra yazdım. Şair duygusaldır. Sizin üzülmenizi istemiyorum. Sitem etmenizi de.
şiir diliniz güzel , hece sayısı olarak 6+6 yı seçmeniz okumayı zorlaştırıyor ama en önemlisi kafiye konusunda çok noksanınız var, kafiye konusuna zaman ayırırsanız çok güzel şiirlere imza atabilirsiniz. Başarılar dilerim.
demişim, kötü ne var bunda? Kafiyeleri zayıf buldum o bahsedilen şiirde ve diğerlerinde. Şiir heveslisi demek kötü bir şey midir, hepimiz yazmaya hevesli olduğumuz için yazmıyor muyuz? Şiir dilinizi beğendiğim için noksan yanınızı söyleyip kafiye konusuna dikkat etmenizi önermiştim. Demek ki "çabuk sinirlenmem" diyen bu sözden çok etkilenmiş. toy kelimesini zaten kullanmadım ne size ne başkasına. zira anlamını biliyorum.
Gençliği sebebiyle görgüsüz ve beceriksiz olan, çaylak demektir toy. Resim gerçekse gençsin, yardımcı olmak isterim dedim sadece. Uzatılan bir eli kabul etmeyen ile işim olmaz. Bildiğiniz gibi devam edin.
Toydur deyip yerme hemen kalemi, Toy adamdır kanı kaynayan adam. Bilinen tarzlar çok şair alemi, İçi dolu çoktur anlayan adam!
Kaynayan ve anlayan kafiyeli değil. Anlatmak istediğim buydu, kafiye ve redif farkını çözememişsiniz.
Yarımdan cinası ölüden diri, Bu üslup benimdir böyle görmüşüm. Vay haşmetlilerin içinde piri, İki çift sözüne ağlar örmüşüm.
Yarımdan cinası ölüden diri; bunun anlamını bir türlü çözemedim, anlamsız geldi yani.
Öğüt alırım ben hiç almaz mıyım? Büyük söz toylukta çok önemlidir. "Heves" sözü ağır iç almaz mıyım? Dedi kalem: "Susmam, dilim nemlidir".
İç almaz mıyım, bana dokundu anlamındaysa iç almak gibi bir deyim yok, iç çekmek, içine dokunmak gibi bir şey olabilirdi.
Acıttı canı o nasıl sözdür? Yazarım görmez, der "o heveslidir". Yanılmıştır belki şaşı bir gözdür, "Hevesli" dersin de o nefeslidir.
Gözlerim şaşı değil, keza olsa bile şaşı kelimesi hakaret sayılır, aslında bir daha yazmayacaktım dünkü tepkine karşılık ama adımı verdiğin için söz hakkı doğduğunu düşündüm. Bildiğinizi yapın siz.
Afet İnce Kırat tarafından 4/8/2015 5:38:17 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sitem etmeniz için söylemedim bunu. Bakın beni yine yanlış anlıyorsunuz. Sizin söyledikleriniz anladım. Elinizi uzattınız diye size neden kızayım. Bu bir öfke değil. Buradan şiir yazabildim teşekkür ettim. Sanırım size teşekkür etme biçimi mi beğenmediniz. Bir hakaret olarak olarak almayın. Taşlama, hicviye'nin en güzeli abartıdır. Siz benim farklı şekiller sunmama karşı çıkmışsınız. "Yeni bir şey yapma, eskiler ne yaptıysa öyle yaz" demişsiniz.
"Genç şair heveslisi" derken, siz hevesli kelimesinin bir çok eleştiri paragraflarında geçtiğini görememişsiniz sanırım. Çünkü çok gördüm ve gençlerin güzel bir şiir yazamadıklarını söyleyen eleştirmenlerindi.
Üstelik bana öfkeli demişsiniz. Ne haddime ki gerçekten öfkelenmedim, emin olun tat almıştım ve sizin bunu okurken gülersiniz, hoşunuza gider diye düşündüm, ama yanılmışım. Siz benim sözlerimi çok tuhaf yerlere çekmişsiniz.
"İç çekilir" doğru, ancak "iç almak" sözünden bir şey anlatabilmişim. "kaynayan, anlayan" yarım uyak doğru, bunu bilerek yaptım. Çünkü şiir sadece görsel değil bir şeyler anlatır. Yarımdan cinası derken, dün halk şiirindeki insanların imkan olmadığı için öğrenemediklerini söylemişsiniz. Halbuki halk şairleri bilerek okumazlardı ve ölü diyeceğin bir bilgiyle diri şiir çıkarırlardı. "Şaşı" sözü hakaret demişsiniz ancak bir taşlama olduğu için bunun gerekli olduğunu düşündüm.
Şiiri dilimi beğendikten sonra, tam ve zengin kafiyeyi yapamayan "toy" oluyorum. Toyluk görgüsüzlük değildir SAPTIRMAYIN, deneyimsizlikten gelen beceriksizliktir. Bunu da sitem edin diye yazmadım. Madem eleştiri yapıyorsunuz, eleştiriye karşı gelebilecek bir taşlamaya karşı neden öfkeleniyorsunuz. Şiirin hikayesinde bile belirttim. Hoşunuza değil resmen zorunuza gitmiş.
Dünkü tepkim de öfke değildi. Ben öfkelenmedim. Keşke bunu gösterebilseydim. Tekrar yineliyorum. Taşlama ya da hiciv ya da yerme bir sanattır. Bunu biliyorsunuz. Anlamıyorum, gençlere yol gösteren bir anne neden beni öfkeli buldu ve sitem etti? Usta sizseniz, görmüyor musunuz bunlar kanıtlama çabası değil mi?
Rahatsızsanız, bana "şiiri kaldır" demeniz yeterlidir. Çünkü sizi rahatsız etmek için yazmadım bunu.
Sitem etmeniz için söylemedim bunu. Bakın beni yine yanlış anlıyorsunuz. Sizin söyledikleriniz anladım. Elinizi uzattınız diye size neden kızayım. Bu bir öfke değil. Buradan şiir yazabildim teşekkür ettim. Sanırım size teşekkür etme biçimi mi beğenmediniz. Bir hakaret olarak olarak almayın. Taşlama, hicviye'nin en güzeli abartıdır. Siz benim farklı şekiller sunmama karşı çıkmışsınız. "Yeni bir şey yapma, eskiler ne yaptıysa öyle yaz" demişsiniz.
"Genç şair heveslisi" derken, siz hevesli kelimesinin bir çok eleştiri paragraflarında geçtiğini görememişsiniz sanırım. Çünkü çok gördüm ve gençlerin güzel bir şiir yazamadıklarını söyleyen eleştirmenlerindi.
Üstelik bana öfkeli demişsiniz. Ne haddime ki gerçekten öfkelenmedim, emin olun tat almıştım ve sizin bunu okurken gülersiniz, hoşunuza gider diye düşündüm, ama yanılmışım. Siz benim sözlerimi çok tuhaf yerlere çekmişsiniz.
"İç çekilir" doğru, ancak "iç almak" sözünden bir şey anlatabilmişim. "kaynayan, anlayan" yarım uyak doğru, bunu bilerek yaptım. Çünkü şiir sadece görsel değil bir şeyler anlatır. Yarımdan cinası derken, dün halk şiirindeki insanların imkan olmadığı için öğrenemediklerini söylemişsiniz. Halbuki halk şairleri bilerek okumazlardı ve ölü diyeceğin bir bilgiyle diri şiir çıkarırlardı. "Şaşı" sözü hakaret demişsiniz ancak bir taşlama olduğu için bunun gerekli olduğunu düşündüm.
Şiiri dilimi beğendikten sonra, tam ve zengin kafiyeyi yapamayan "toy" oluyorum. Toyluk görgüsüzlük değildir SAPTIRMAYIN, deneyimsizlikten gelen beceriksizliktir. Bunu da sitem edin diye yazmadım. Madem eleştiri yapıyorsunuz, eleştiriye karşı gelebilecek bir taşlamaya karşı neden öfkeleniyorsunuz. Şiirin hikayesinde bile belirttim. Hoşunuza değil resmen zorunuza gitmiş.
Dünkü tepkim de öfke değildi. Ben öfkelenmedim. Keşke bunu gösterebilseydim. Tekrar yineliyorum. Taşlama ya da hiciv ya da yerme bir sanattır. Bunu biliyorsunuz. Anlamıyorum, gençlere yol gösteren bir anne neden beni öfkeli buldu ve sitem etti? Usta sizseniz, görmüyor musunuz bunlar kanıtlama çabası değil mi?
Rahatsızsanız, bana "şiiri kaldır" demeniz yeterlidir. Çünkü sizi rahatsız etmek için yazmadım bunu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.