GECEDEN ÇALDIKLARIMYemin olsun, hüznümü içirmedim geceye Bir rastlantı sadece bahtımızın karası Dipsiz kuyu misali dönüştü bilmeceye Tarif edilemedi ölümle aşk arası Yemin olsun, hüznümü içirmedim geceye Bir söz düştü siyaha, saçlarından dem vurdu Anlattı, mısra mısra dökülen tellerini Bir densiz suâl etti, suçlarından dem vurdu Aşk gözünü bağladı, kelepçe ellerini Bir söz düştü siyaha, saçlarından dem vurdu Sığınılacak liman, kolların olduğunda Yağmur şemsten bir damla, fırtına melteme eş Sen bağrımda uyurken, yıldızlar solduğunda Güneşe düşman oldum; doğan gün mateme eş Sığınılacak liman, kolların olduğunda Ne gündüze yâr oldum, ne geceyi yâr bildim İsmini, firar eden nefesimden sakladım Çehrenden ilham alan her heceyi ar bildim Dilime, gözlerini anmayı yasakladım Ne gündüze yâr oldum, ne geceyi yâr bildim En başından öğrendim yaprağın türküsünü Şehrin gürültüsünü, bir daha heceledim Unutabilmek için toprağın korkusunu Bir bebek kundağının içinde geceledim En başından öğrendim yaprağın türküsünü Karanlığın yıldızı! Kör yazgımın ışığı! Şafakla tanışmadan gitmenin tam sırası Ben ömrümün hırsızı, imkansızın aşığı Ecel beni almadan bitmenin tam sırası Karanlığın yıldızı! Kör yazgımın ışığı! Betül Yüksel Ekim 2013 / Ataşehir |