NAR/IM
Bir gülüşü var, sanırsın nar çiçeğidir.
Umut ektirir ertelenmiş düşlerime Ah o dişler Her biri nar incidir. Bazen; Görünmez Yeraltı nehri gibi aktığında Yaralı, çocuk ruhuna Bir damla gizli hüzün Benim elim ayağım dolanır A iki gözüm. Ağlar beynim, Sızlar yüreğim, Çaresizliğim Yetim çocuk gibi incinir. "Bir meyva olsam, bu mutlaka nar olurdu. Dışarıdan bir bütün, içi paramparça, içi kırmızı, içi kan" Der......, "gizli" sevdam. Ah be papatyam, Varsın Kırmızı olsun Kanın ve iç rengin Ve yaşam ahengin. Yeter ki; Asla yenilme Karamsarlığın karasına, Ne hançer, ne de dil yarasına. Her daim Nar gibi tane tane kesil de, Gülüşün ve sen, eksilme sakın umuda Yenilme ne kendine Ne de gaspedilmiş ömrüne. Armağanımdır bilesin Endekslenmiş bu ömrüm, Hep hayat dolu ve Şen şakrak Mutlu varlığına.. Sen nasıl san be gülüm Ben öyle yaşar Ya da ölürüm. Yani, şöyle irice Ve iri dişli bir nar gibi çoğal sen Çoğal hep bana. Çoğal Bu yoksul Ve servete değişmem "Sen’li" ömrüme.. Bir nar ağacı gibi Dikmişim seni inan Deriıiin mi derin Fukara ve Bir görünmez "kara delik" gönlüme.... 20:02:2016 Saat:21:03. |